16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

nî Pûtî hazretlerinin on cild olan (Tefsîr-i Mazherî)sinde], (Lehv-el-hadîs)musikî demekdir diyor. Abdüllah ibni Abbâs ve Abdüllah ibni Mes’ûd “radıyallahüanhüm”, bu âyet-i kerîmenin, tegannîyi yasak etdiğine yemîn etmişdir.İmâm-ı Mücâhid, Furkan sûresi, yetmişikinci âyetinin meâl-i şerîfinin,(Günâhları afv ve magfiret edilecek olanlardan biri, tegannî, şarkıokunan yerlerde bulunmıyanlardır) olduğunu bildirdi. İ’tikâdda mezhebimizinimâmı olan, Ebû Mensûr-i Mâ-Türîdînin, (Zemânımızdaki, tegannîile okuyan hâfızların, nağmelerini işiterek, Kur’ân-ı kerîmi ne güzel okudundiyen kimse, kâfir olur. Karısı boş olur. O zemâna kadar, yapdığıibâdetlerinin sevâbı gider) dediğini, kitâblar yazmakdadır. Ebû Nasr-ıDebbûsî buyuruyor ki, kâdî Zahîreddîn-i Hârezmî buyurdu ki, (Bir şarkıcıdanveyâ başka bir yerden tegannî dinliyen veyâ başka, herhangi bir harâmişi gören kimse, harâm olduğuna inanarak veyâ inanmıyarak, bunlara,ne güzel dese, o anda îmânı gider. Çünki Allahü teâlânın emrine ehemmiyyetvermemiş olur. İslâmiyyete kıymet vermiyen kimsenin, kâfir olacağını,bütün müctehidler, sözbirliği ile bildirmişdir. Böyle kimselerinibâdetleri kabûl olunmaz. Önce kazanmış olduğu sevâblar yok edilir. Böylefelâketden Allahü teâlâya sığınırız!).Mûsikînin harâm olduğunu bildiren, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfler vefıkh âlimlerinin yazıları o kadar çokdur ki, saymak güçdür. Tegannînin câizolduğunu gösteren, mensûh bir hadîs veyâ bir fetvâ görülürse, ehemmiyyetvermemelidir. Çünki hiçbir âlim, hiçbir zemânda, tegannînin mubâh olduğunafetvâ vermemiş, raks [dans] etmeğe izn verilmemişdir. İmâm-ı Zıyâeddîn-iŞâmî “rahmetullahi aleyh”, (Mültekıt) adındaki kitâbında böylebildirmekdedir.Tesavvufcuların birşeyi yapıp yapmaması, halâl veyâ harâm olmasını göstermez.Onlara bakılmaz. Yapdıklarına da birşey demeyiz. Ma’zûr görürüz.Onların hâlini, Allahü teâlâ bilir ve bildiği gibi karşılar. Birşeyin halâl veyâharâm olduğunu anlamak için, imâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin, imâm-ı EbûYûsüf Ensârînin ve imâm-ı Muhammed Şeybânînin sözlerine bakılır. EbûBekr-i Şiblî ve Ebül-Hüseyn-i Nûrî ve Cüneyd-i Bağdâdî “rahmetullahi aleyhim”gibi, tesavvuf büyüklerinin yapıp yapmadıklarına bakılmaz. [Fekat,bunların islâmiyyetden verdikleri haberler çok doğrudur. Bildirdiklerininhepsine inanmak ve uymak lâzımdır.] İslâmiyyetden ve tarîkatden haberiolmıyan, ham sofular, pîrimiz böyle yapdı diye, behâne ederek, hayhuyetmeği, tegannî ve dans etmeği, din ve ibâdet hâline sokmuşlar. Bunlarlasevâb kazanıyoruz sanmışlar. En’âm sûresinin yetmişinci ve A’râf sûresininellinci âyetinde meâlen, (Ey sevgili Peygamberim “sallallahü aleyhive sellem”! Dinlerini, ibâdetlerini, [şarkı ile, mûsikî ile] oyun ve eğlencehâline sokanlardan uzak ol! Onlar Cehenneme gideceklerdir) buyurulmuşdur.Yukarıda bildirilenlerden anlaşılıyor ki, harâm olduğu kat’î olan işleri,beğenen kâfir olur. Müslimân değildir, mürted olmuşdur. [Hâlbuki harâmları,tatlı gelse dahî, çirkin bilerek, üzülerek yapanlar kâfir olmaz.] Ohâlde, düşünmeli ki, harâmlara kıymet verenlerin ve bunları ibâdet bilenlerinhâli ne oluyor? Cenâb-ı Hakka sonsuz hamd ve şükr olsun ki, bizi yetişdirenbüyüklerimiz, bu pisliğe bulaşmadı. Kendilerine uyarak, bu şenî’– 381 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!