16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ondan ayrı olmaz. Hâlbuki, sıfatlar zâtdan ayrı olarak var olduklarından,ismlerin ve sıfatların dâiresi, Zât-i teâlâdan ayrı olur. Sıfatları zâtın kendisidemişler, böyle olmadığını bilememişler.Zıl dâiresinin merkezi, bu dâirenin aslı olan üst dâirenin merkezinin zıllidir.Üst dâire, ismlerin, sıfatların, şânların ve i’tibârâtın dâiresidir. Hakîkat-iMuhammedî, bu asl dâiresinin merkezidir. İsmlerin ve şânların topluluğudur.Bu dâirede ismlerin ve sıfatların yayılması, vâhidiyyet mertebesidir.İsmlerin zıllerinin mertebesinde vahdet ve vâhidiyyet kelimelerini kullanmak,zılli asl ile karışdırmakdan ileri gelmekdedir. Buradaki seyre,(Seyr-i fillah) demek de böyledir. Çünki bu seyr, (Seyr-i ilallah)dır. Bu seyrdensonra, eğer yükselmek nasîb olursa, zıl dâiresinin aslı olan, ismlerin vesıfatların dâiresinde Seyr-i fillah ile seyr olur. Vilâyet-i kübrâ derecelerinebaşlar. Bu vilâyet-i kübrâ, Peygamberlere “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”mahsûsdur. Onların izlerinde gitdikleri için, Eshâb-ı kirâmı da, buni’mete kavuşurlar. Bu düşey durumdaki dâirenin yatay çapının altında bulunanyarım dâirede ismler ve (Sıfât-i zâide) bulunur. Üstdeki yarım dâiredeşü’ûn ve i’tibârât-i zâtiyye bulunur. Âlem-i emrin beş latîfesi, buismler ve şânlar dâiresinin sonuna kadardır. Allahü teâlânın lutfü ve ihsânıile, eğer sıfatlar ve şânlar makâmından yukarı çıkılırsa, bunların aslı olandâirede seyr olur. Bu aslların dâiresinden sonra, bunların da aslları dâiresindeseyr olur. Bu dâireyi de geçdikden sonra, bunun üstündeki dâiredenbir kavs, bir yay görünür. Bunu da geçmek lâzımdır. Bu üst dâireden, biryaydan başka birşey görünmediğinden, yalnız kavs diyerek sözü kesiyoruz.Burada ince bir sır vardır. Bu sırrı bildirmediler. İsmlerin ve sıfatların veşü’ûnların mebde’leridirler. Bu üç asllardaki dereceler, nefs-i mutmeinneyemahsûsdur. Nefs, bu mertebelerde itmînâna kavuşur. Yine bu makâmda,(Şerh-i sadr) olur. Sâlik, (İslâm-ı hakîkî) ile şereflenir. Bu makâmda,nefs-i mutmeinne, göğse yerleşir ve (Rızâ makâmı)na kavuşur. Bu makâm,Vilâyet-i kübrânın sonudur. Bu vilâyete, (Vilâyet-i enbiyâ) da denildiğiniyukarıda bildirmişdik.Seyr, buraya kadar varınca, iş bitdi sanıldı. (Bunların hepsi, ism-i zâhirinaçıklanmasıdır. Bu ism, uçmak için lâzım olan bir kanatdır. Mukaddesâleme uçmak için lâzım olan ikinci kanat olan ism-i bâtın da, böyle birer birergeçilirse, iki kanat elde edilmiş olur) sesini duyurdular. Allahü teâlânınlutfü ve ihsânı ile, ism-i bâtında da seyr bitince, iki kanat elde edilmişoldu. Bize doğru yolu gösteren Allahü teâlâya hamd olsun! O bize doğruyolu göstermeseydi, biz bulamazdık. Rabbimizin Peygamberleri doğrusözlü olarak gelmişlerdir.Ey oğlum! İsm-i bâtındaki seyrden ne yazayım ki, o seyri örtmek, gizlemeklâzımdır. O makâmdan şu kadar açıklanabilir ki, ism-i zâhirde seyr,sıfatlarda seyr olup, Zât-i teâlâ ile hiç ilgisi yokdur. İsm-i bâtında seyr de,her ne kadar ismlerde seyrdir. Fekat bu seyr, Zât-i teâlâ ile ilgilidir. Bu ismler,Zât-i teâlâyı örten perdeler gibidir. Meselâ, ilm sıfatında Zât-i teâlâ hiçakla gelmez. Alîm ismi ise, sıfat perdesi gerisinde, Zât-i teâlâyı bildirmekdedir.Çünki âlim, ilm sâhibi olan zâtdır. O hâlde ilmde seyr, ism-i zâhirdeseyrdir. Alîmde seyr, ism-i bâtında seyrdir. Öteki sıfatlar ve ismler deböyledir. İsm-i bâtınla ilgili olan ismler, meleklerin mebde-i te’ayyünleri-– 328 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!