16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olmadığına inanmalıyız. İmâm-ı Şâfi’î “rahmetullahi aleyh” hazretleri,Eshâb-ı kirâmı çok iyi tanıyordu. Bu büyük âlim buyurdu ki: (Allahü teâlâ,o kanlara ellerimizi bulaşdırmadı. Biz de, onlara dilimizi karışdırmıyalım!).İmâm-ı Ca’fer-i Sâdık hazretlerinin de böyle söylediği haber verilmişdir.Vesselâmü evvelen ve âhıren.211İKİYÜZONBİRİNCİ MEKTÛBBu mektûb, mevlânâ Yâr Muhammed Kadîm-i Bedahşîye “rahmetullahialeyh” yazılmışdır. Mevlânânın bir sözünü açıklamakda ve insanlarıkemâle getirmek ve irşâd etmek için lâzım olan şartları bildirmekdedir:Kıymetli kardeşim mevlânâ Yâr Muhammed Kadîmin güzel mektûbugeldi. Bizleri sevindirdi. Hak teâlâ, sizi yüksek derecelerin en üstüne ve herkesiyükseltmeğe ve irşâd etmeğe kavuşdursun. Seçmiş olduğu Peygamberive Onun yüksek Âli hurmetine düâmızı kabûl buyursun “Aleyhi vealeyhimüssalâtü vesselâm”!Süâl: Mevlânâ “aleyhirrahme” hazretleri, (kucağımda olan nâzlı Hak teâlâidi) demişdir. Böyle söylemek câiz midir?Cevâb: Bu yolun yolcuları böyle şeyler çok söylemişdir. Bir sâlik, (Tecellî-iSûrî)ye kavuşunca, tecellî eden sûreti, görünüşü, Hak teâlâ sanıyor.Büyük âlim İmâm-ı Rabbânî hâce Yûsüf-i Hemedânî hazretleri, (Bu görünenler,hep hayâldir. Bu hayâllerle, tarîkatin çocuklarını yetişdirirler) buyurmuşdur.Biz de böyle söyleriz.Tesavvufu öğretmek için, size izn verilmişdi. Bunun üzerine, fâidelibirkaç şey yazıyorum. Cân kulağı ile dinleyin! Davranışlarınızı buna göreayarlayın: Tesavvufu öğrenmek için bir tâlib yanınıza gelince, çok düşününüz!Bu yoldan size istidrâc yapılabileceğini, yıkılabileceğinizi göz önünegetiriniz! Hele talebe gelince, içinizde bir sevinç, bir râhatlık duyarsanız Allahüteâlâya yalvarınız! Ona sığınınız! Çok istihâre yaparak, ona tarîkatiöğretmek uygun olacağını ve istidrâc ve yıkılmak olmadığını iyice anladıkdansonra öğretiniz. Çünki, Allahü teâlânın kullarına iş vermek ve onlarlauğraşarak kendi vaktini elden çıkarmak, Ondan iznsiz câiz değildir. İbrâhîmsûresinin birinci âyetinde meâlen, (Rablerinin izni ile, insanları karanlıklardançıkarıp nûra kavuşdurmaklığın için) buyuruldu. Büyüklerdenbiri ölmüşdü. Şöyle bir ses işitdi: (Sen benim dînimde kullarıma karşı zırhgiymişdin öyle mi?). [Ya’nî benim dînim üzerinde, kullarıma, hiç çekinmedensöylüyor, emr ediyordun denildi.] (Evet) cevâbını verdi. (Kullarımı niçinbana bırakmadın? Gönlünü niçin bana vermedin?) buyuruldu. Size vebaşkalarına verilen izn, şartlara bağlıdır. Allahü teâlânın râzı olduğunu anlamadan,iş yapmamak birinci şartdır. Şartsız, bağlantısız izn verme zemânıdahâ gelmemişdir. O zemân gelinceye kadar, şartları yerine getirmeği iyigözetiniz! Haberleşmemiz lâzımdır. Mîre de böylece yazmışdım. Ondan dabilgi alınız! O zemânın gelmesi için ve şartların sıkıntısından kurtulmanıziçin çalışınız! Vesselâm.– 254 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!