16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

259İKİYÜZELLİDOKUZUNCU MEKTÛBBu mektûbu oğlu, aklî ve naklî ilmlerde yükselmiş, hâce MuhammedSa’îd “rahmetullahi aleyh” hazretlerine yazmışdır. Peygamberler “aleyhimüssalevâtüvetteslîmât” gönderilmesinin fâideleri ve aklın yalnız başınaAllahü teâlâyı tanıyamıyacağı ve dağda büyümüş ve câhillik zemânındaya’nî Peygamber gönderilmemiş olan zemânlarda yaşamış kâfirlerin ve kâfirmemleketlerinde ölen kâfir çocuklarının âhıretde ne olacakları ve dünyânınher yerine, meselâ eski hindlilere Peygamberler gelmiş olduğu bildirilmekdedir:Allahü teâlâya sonsuz hamd olsun ki, bizleri müslimân olmakla şereflendirdi.O, doğru yolu göstermeseydi, kim bulabilirdi? Onun Peygamberlerine“aleyhimüssalevâtü vesselâm” inanırız. Hepsi doğru söylemişdir.Allahü teâlânın, insanlara Peygamberleri “aleyhimüssalevâtü vesselâm”göndermesi en büyük ni’metdir. Bu iyiliğin şükrü, hangi ağız ile yapılabilir?Hangi kalb, onları göndermenin iyiliğini kavrıyabilir? Hangi vücûdve a’zâ, o iyiliklere şükr olabilecek birşey yapabilir? O büyük insanlarınmubârek varlıkları olmasaydı, bu âlemi yaratanın varlığını, biz kısa akllıinsanlara kim gösterirdi? Eski yunânlıların ilk felesofları, [ve her zemân,her yerde bulunan fen taklîdcileri] o kadar zekî ve kurnaz oldukları hâlde,yaratanın varlığını anlıyamadılar. Bu kâinât, böyle gelmiş, böyle gider, cânlılarda birbirlerinden meydâna gelip ürer. Bu böylece devâm eder, dediler.Câhillik devri geçip, yeni Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”da’vetlerinin nûrları ile, âlem aydınlanınca, sonra gelen yunân felesofları,o nûrların ışıkları ile uyanarak, üstâdlarının sözlerini red etdi. Biryaratanın bulunduğunu kitâblarına yazdılar ve bir olduğunu isbât etdiler.O hâlde, insan aklı, o büyüklerin nûrları ile aydınlanmadıkça, bunu bulamıyor.Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vettehıyyât” olmadıkca, bizim düşüncelerimiz,doğru yola yaklaşamıyor. Ebû Mensûr-i Mâ-Türîdî “rahmetullahialeyh” ve yetişdirdiği büyükler, acabâ neden Allahü teâlânın varlığınıve birliğini, aklın yalnız başına bulabileceğini söylediler? Dağda,çölde yetişip de putlara tapanların, Peygamberlerden haberi olmasa bile Cehennemegideceklerini söylediler. Aklları ile bulmaları lâzım idi, dediler.Biz böyle anlamıyoruz. Bunların kendilerine, hakîkat duyurulmadıkca,kâfir olmıyacaklarını söylüyoruz. Bu haber de, Peygamberler “aleyhimüssalevâtüvettehıyyât” ile gönderilmekdedir. Evet, Allahü teâlâ, aklı, doğruyolu bulmak için yaratmış ise de, yalnız başına bulamaz. Akla, o yol haberverilmedikçe, şiddetli azâb yapılmaz.Süâl: Dağda yetişip, hiçbir din duymayıp puta tapan müşrikler, Cehennemdesonsuz kalmazsa, Cennete girmesi lâzım gelir. Bu da olamaz. Çünkimüşriklere, Cennet harâmdır, ya’nî yasakdır. Bunların yeri Cehennemdir.Nitekim, Allahü teâlâ, Mâide sûresi yetmişbeşinci âyetinde, Îsâ aleyhisselâmınmeâlen, (Allahü teâlâdan başkasına tapanlar, başkalarının sözleriniOnun emrlerinden üstün tutanlar, Cennete giremez. Onların konacağıyer Cehennemdir) dediğini beyân buyurdu. Âhıretde Cennet ile Cehennemdenbaşka yer de yokdur. (A’râf)da kalanlar, bir müddet sonra Cen-– 323 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!