16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

292İKİYÜZDOKSANİKİNCİ MEKTÛBBu mektûb, Abdülhamîd-i Bingâlîye yazılmışdır. Tesavvuf yolcusuna lâzımolan edebler ve onların birkaç şübhelerinin giderilmesi bildirilmekdedir:Bismillâhirrahmânirrahîm. Peygamberinin edebleri ile bizleri edeblendirenve Muhammed Mustafânın “aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmâtüetemmühâ ve ekmelühâ” ahlâkına kavuşduran Allahımıza hamd olsun!Bu yolun sâlikleri ikiye ayrılır: Yâ mürîd olurlar, yâhud murâd olurlar.Murâd olanlara müjdeler olsun! Cezb ve muhabbet yolundan, bunlarıdurmadan çekerler. Aradıklarına ulaşdırırlar. Lâzım olan her edebi, pîryardımı ile veyâ arada pîr olmadan, bunlara öğretirler. Yanıldıkları zemân,haber verirler. Ondan dolayı birşey yapmazlar. Eğer rehbere ihtiyâcı olursa,kendisi aramadan, uğraşmadan ona kavuşdururlar. Kısaca, Allahü teâlânınsonsuz olan ihsânı, onun her zemân imdâdına yetişir. Sebeb yaratarakveyâ sebebsiz olarak, işini görürler. Şûrâ sûresi onüçüncü âyetinde meâlen,(Allahü teâlâ, dilediğini seçerek kendine kavuşdurur) buyuruldu.Tâlib olanların, arada vâsıta olmadan kavuşmaları çok güçdür. Cezbe vesülûk ni’metlerine kavuşmuş olan, Fenâ ve Bekâ ile şereflenmiş olan,(Seyr-i ilallah) ve (Seyr-i fillah) ve (Seyr-i anillah-i billah) ve (Seyr-i-fil-eşyâ’ibillah) yollarını geçmiş olan bir vâsıtanın yardımı lâzımdır. Bunun cezbesi,sülûkünden önce olmuş ise ve murâdlardan olarak yetişdirilmiş ise,bulunmaz bir ni’metdir. Onun sözleri, ölmüş kalbleri diriltmek için devâdır.Bakışları şifâdır. Taş kesilmiş kalbler, onun muhabbetine kavuşmaklayumuşak olur. Böyle devletli bir rehber ele geçmezse, meczûb olan sâlikde, büyük bir ni’metdir. Bu da tâlibleri yetişdirebilir. Onun yardımı ile,Fenâ ve Bekâ ni’metine kavuşurlar. Fârisî beyt tercemesi:Gökler, Arşa bakılırsa aşağıdır.Yoksa, toprağa göre, çok yüksekdirler.Allahü teâlânın lutfü ve ihsânı ile, böyle olgun ve oldurabilen bir zât elegeçerse, onun şerefli vücûdünün kıymetini bilmelidir. Kendini ona tâm teslîmetmelidir. Kendi se’âdetini onun rızâsına kavuşmakda aramalıdır.Onun râzı olmadığı şeyleri, kendi için felâket bilmelidir. Kısaca, bütün istekleri,onun rızâsına kavuşmak olmalıdır. Peygamberimiz “aleyhi ve alââlihissalevâtü vetteslîmâtü etemmühâ ve ekmelühâ”, (Bir kimsenin bütünistekleri, benim getirdiğim şeyler olmadıkça, îmân etmiş olmaz) buyurdu.Sohbetin edeblerine uymak ve şartlarını gözetmek, bu yolda herhâldelâzımdır. Feyz yolu, ancak bununla açılır. Bunlar gözetilmezse, hiçbirşeyelde edilemez. Ondan “kaddesallahü teâlâ aleyhim ecma’în” fâide elde edilemez.Çok lâzım olan edeblerden ve şartlardan birkaçını bildiriyorum. Cânkulağı ile dinleyiniz:Tâlib, gönülden, herşeyi çıkarıp, bütün varlığı ile pîrine bağlanmalıdır.Onun yanında, ondan izn almadan, nâfile ibâdet ve zikr yapmamalıdır. Onunyanında iken, ondan başka hiçbirşeye bakmamalıdır. Bütün gücü ile, ona– 462 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!