16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

vufcular, şü’ûrsuz bir hâlde olduklarından özrlü sayılırlar. Yanılan müctehidgibi hesâba çekilmezler ise de, bunlara uyanlara acabâ ne yaparlar bilemem.Keşki bunları da, yanılan müctehidlere uyanlar gibi afv etseler! Fekatafv etmezlerse, işleri çok güç olur.Kıyâs ve ictihâd, islâmiyyetin dört temelinden birisidir. Buna uymağaemr olunduk, evliyânın keşf ve ilhâmları, böyle değildir. Bunlara uymağaemr olunmadık. İlhâm, yalnız sâhibi için delîldir, huccetdir, seneddir. Başkalarıiçin sened değildir. İctihâd ise, her müslimân için huccetdir, seneddir.Bunun için müctehid olan âlimlere uymak lâzımdır. Dînin temellerini,bu âlimlerin bildirdiklerine uygun olarak öğrenmelidir. Tesavvufcuların,bu âlimlerin bildirdiklerine uygun olmıyan sözlerine ve işlerine uymamaklâzımdır. Bununla berâber onlara iyi gözle bakarak dil uzatmamalı,şü’ûrsuz olan sözlerinden saymalıdır. Açık olan yanlış ma’nâları bırakıpdoğru ma’nâlar çıkarmalıdır. Şuna çok şaşılır ki, tesavvufculardan çoğu, vahdet-ivücûd gibi keşf ve ilhâm ile anlaşılan bilgilere inandırmak için insanlarızorluyorlar. Onların da, böyle söylemesini istiyorlar. İnanmıyanlaraazâb olacağını bildiriyorlar. Keşki bu bilgileri inkâr etmemeleri için zorlasalardı.İnkâr edenlere azâb var deselerdi. Çünki îmân başkadır, inkâr etmemekbaşkadır. Bu bilgilere inanmak lâzım değildir. Fekat inkâr etmekdende sakınmalıdır. Çünki bu bilgileri inkâr etmek, bu bilgilerin sâhibleriniinkâr etmeğe gidebilir. Hak yoldaki evliyâya düşmanlığa sebeb olabilir.Sözün kısası, hak yolda olan Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine göreinanmalı ve hareket etmeli ve tesavvufcuların keşflerine iyi gözle bakmalıdır.Bu sözlere evet veyâ hayır demekden sakınmalıdır. Aşırı gitmeklegeri kalmak arasındaki iyi, orta yol da budur. Herşeyin doğrusunu bildirenAllahü teâlâdır. Ne kadar şaşılır ki, tesavvufcu olduğunu söyliyenlerarasında, bu müşâhedelerle doymıyarak, hattâ bu görüşleri aşağı sanarak,dünyâda Allahü teâlâyı görüyoruz diyenler çıkmışdır. Hiçbirşeyebenzemiyen Vâcib-ül-vücûdü gördüklerini söylüyorlar. Peygamberimizin“aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselâm” mi’râc gecesinde bir kerre kavuşduğuni’mete biz her gün kavuşuyoruz diyorlar. Gördükleri nûru, sabâhlarıtan yerinin ağarmasına benzetiyorlar. Bu nûrun anlaşılamayan bir mertebeolduğunu sanıyorlar. Tesavvuf yolunun sonu, bu nûrun görünmesine kadardırdiyorlar. Allahü teâlâ, zâlimlerin dedikleri şeylerden çok uzakdır.O, çok büyükdür. Bu da yetişmiyormuş gibi, Allahü teâlâ ile konuşduklarınıbildiriyorlar. Allahü teâlâ böyle buyurdu diye birçok şeyler söylüyorlar.Düşmanlarına, Allahü teâlâ size şöyle böyle yapacağını bildirdi diyorlar.Sevdikleri kimselere de müjdeler veriyorlar. Kimisi de, gecenin üçdeikisi veyâ dörtde üçü geçdikden sonra, Rabbim ile konuşdum, çok şeylersordum, cevâblarını aldım diyor. Bunların sözlerinden anlaşılıyor ki, ogördükleri nûru Hak teâlâ sanmakdadırlar. O nûru, Allahü teâlânın görünüşlerindenbir görünüş olarak ve zıllerden bir zıl olarak değil de, Allahüteâlânın zâtı, kendisi sanıyorlar. Hâlbuki, o nûra Allahü teâlânın zâtı demek,büyük iftirâdır. Tâm bir sapıklık ve zındıklıkdır. Cenâb-ı Hak, ne kadarçok sabrlıdır ki, böyle iftirâcılara çeşid çeşid azâblar yapmak için aceleetmiyor ve bunları yok etmiyor. Allahü teâlânın ilmi çokdur, hilmi de çokdur.Kudreti büyükdür. Afvı da büyükdür. Mûsâ aleyhisselâmın kavmi, Al-– 394 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!