16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ler arasında bir geçiddir. İlâhî hakîkatler demek, onun azametinin, büyüklüğünündereceleri olup, orada sıfat ve keyfiyyet yokdur. Ya’nî, nasıl diyesorulamaz ve hiç zıl ve sûret yokdur. Dünyâda olan terakkîler, yükselmelerve zuhûrlar, görünüşler, mahlûkların hakîkatlerinin sonuna kadardır. İlâhîhakîkatlerden “celle sultânühü” nasîb almak, ancak âhıretde olacakdır.Dünyâda bunlardan nasîb, ancak nemâzdadır ki, nemâz, mü’minin mi’râcıdır.Ya’nî dünyâdan âhırete yükselten bir merdiven gibidir. Nemâzda sankidünyâdan çıkıp, âhırete gidilir ve âhıretde kavuşulacak olan şeylerden haz,zevk alınır. Öyle zan ediyorum ki, nemâzda bu devletin hâsıl olması, Kâ’beyedönüldüğü içindir. Çünki orası, ilâhî hakîkatlerin “teâlâ ve tekaddeset”zuhûr etdiği yerdir. Görülüyor ki, Kâ’be, dünyâda şaşılacak birşeydir. Görünüşdedünyâdaki evlerden biridir. Hakîkatde ise, âhıretdendir. Kâ’bedolayısı ile nemâzda da, bu hâl hâsıl olmuş, sûreti de, hakîkati de, dünyâ veâhıreti kendinde toplamışdır. Muhakkak olarak anladım ki, nemâz kılarkenhâsıl olan hâller, nemâz dışında hâsıl olan bütün hâllerin üstündedir. Çünkibu hâllerin hepsi, zıl ve sûretden kurtulamamış, ne kadar yüksek ve kıymetliolsalar da, asldan nasîb alamamışlardır. Nemâzdaki hâller ise, asldannasîblidir. Zıl ile asl ve birşey ile gölgesi arasında ne kadar fark varsa, bu ikihâl arasında da, o kadar fark vardır. Allahü teâlânın lutf ve ihsânı ilemü’minlere ölüm zemânında hâsıl olan hâl, nemâzdaki hâllerin üstüdür. Çünkiölüm, âhıret hâllerinin başlangıcıdır. Âhırete yakın olan herşey, dahâ temâmve dahâ üstündür. Çünki dünyâda sûret görünüyor. Âhıret ise, hakîkatinzuhûr etdiği yerdir. Aradaki farkı bundan anlamalıdır. Bunun gibi, Allahüteâlânın ihsânı ile, mezârda hâsıl olan hâller, ölüm zemânında hâsıl olanhâllerden üstündür. Kıyâmet gününün hâli de, kabr hâline göre böyledir.Çünki orada görülen, dahâ temâm ve dahâ kâmildir. Cennetde görülenler,kıyâmet günündekinden dahâ temâm ve dahâ kâmildir. Hâllerin en üstünüise Peygamberimizin “aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmât” haber verdiğiya’nî, (Allahü teâlâ, ayrıca bir Cennet yaratmışdır ki, burada Hûrîler veköşkler yokdur. Burada Allahü teâlâ, güler gibi tecellî eder, görünür) buyurduğuyerdir. Âhıretdeki hâller, dünyâdaki hâllerin, görünenlerin üstündedir.Bunların da en üstünü, hadîs-i şerîfde bildirilen Cennetdir. Hattâdünyâ aslın, hakîkatin zuhûr edeceği, görüneceği yer değildir. Dünyâyamahsûs olan, zıllerin, benzerlerin görünmeleri, bu fakîre göre, dünyâ işlerindendirve hakîkatde, mahlûklara, mümkinlere âid şeylerdir. Bunlardanbir kısmına Sıfât-i ilâhiyyenin tecellîsi, ba’zısına da, Zât-i ilâhînin tecellîsigibi ismler vermişlerse de, hepsi dünyâ şeyleri, zıl ve sûretler tecellîsi, görünüşüdür.Bu fakîre göre bu dünyâda olan herşey, sûret ve hayâldir. Buradamatlûbun, maksûdun kokusunu bile duymuyorum. Dünyâ âhıretin tarlasıdırve tohum ekecek zemândır. Matlûbu burada aramak, boşuna uğraşmakdır.Ele birşey geçmez. Yâhud başka şeyleri matlûb sanarak, insanrü’yâ ile, hayâl ile oyalanıp kalır. Nitekim birçok kimse, bu hâle düşmüşdür.Dünyâda asldan haber veren yalnız nemâzdır. Matlûbun kokusu, yalnıznemâzda duyulur. Nemâzdan başka şeylerde, bu koku yokdur._________________İyiliğe elverişli olmıyan kimse,Fâidelenemez, Peygamberi de görse.– 347 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!