16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

âdete göre hem arablar doğrudur, hem de Hindistân ve Mâverâ-ün-nehr erkekleriningiydikleri doğrudur. Bekara sûresi yüzkırksekizinci âyetindemeâlen, (Allahü teâlâ, herkesin yüzünü bir tarafa çevirir) buyuruldu. Önüaçık antâri giymek sünnet olduğu iyi bilinseydi, Hanefî âlimleri, zimmîlerinböyle giymelerine izn vermezler, yalnız din adamlarının ve ilm sâhibleriningiymelerini bildirirlerdi. Bu elbisede kadınlar başda geldikleri için, erkeklerinelbiselerini kadınların elbiselerine benzetmemeleri uygun görülmüşdür.Süâl 6: Bu yolun tâlibleri, başlangıçda, tâm ehadiyyeti arıyorlar. Kelime-itevhîdi söylemek bunlara nasıl uygun olur? Çünki, tapınacak birşeyyokdur derken, Ondan başkaları düşünülmekdedir.Cevâb 6: Ondan başkalarının düşünülmesi, ehadiyyete bağlanmayı düzeltmekve terbiye etmek içindir. Başkalarına tapılamıyacağını söylemek, Onabağlı kalabilmek içindir. Yok etmek için başkalarını düşünmek, bir varlığabağlanmağa uygunsuz olmaz. Bir varlığa bağlanmağa uygun olmıyan, başkalarınabağlanmakdır. Yok etmek için, onları düşünmek değildir. Bu ikisini birbirinekarışdırmamalıdır. [Zikrin çeşidleri çokdur. Bunlardan çok fâidelisi,(Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilâhe illallahü vallahü ekber. Allahü ekberve lillâhil hamd)dır. Buna (Tekbîr-i teşrîk) denir. Her gün çok okumalıdır.]Süâl 7: Bu yolda yeni başlıyanların ağızları ile söyledikleri zikri, kalbleride söylemekdedir. Kelime-i tevhîd ile zikr ederken, kalb de bunun hepsinisöyliyor mu, söylemiyor mu? Kalb de hepsini söyliyorsa, (Lâ) derkenyukarıya doğru, (İlâhe) derken, sağa doğru söylemek nedendir?Cevâb 7: Eğer kalb, (LÂ İLÂHE İLLALLAH) kelimesinin hepsinisöylerse, niçin bu kusûr olsun? (LÂ) derken, hayâli ile, göbekden yukarıdoğru söyler. (İLÂHE) derken, yukardan [göğsün] sağına doğru, (İL-LALLAH) derken sağdan kendine [ya’nî kalbe] doğru söyler. Yâhud, bukelimeleri, bu üç tarafa doğru hayâli ile götürür. Ağzı ile birşey söylemez.Böylece, kalbin ağız ile birlikde olması şartı ortadan kalkar. Sizin bu soniki süâliniz, Fahreddîn-i Râzînin şübhelerine benzemekdedir. İyi düşünseydiniz,sormanıza hâcet kalmazdı.EK: Son olarak, şunu da bildirelim ki, oradaki kardeşlerimiz arka arkayayazarak, Mîr [Muhammed Nu’mân “rahmetullahi teâlâ aleyh”] hazretlerininbu günlerde talebeyle az çalışdığını, ev yapdırmakla uğraşdığını, elinegeçenleri ev yapmağa harc etdiğini, talebenin, kendisinden fâidelenemediğinibildiriyorlar. Bunları öyle yazmışlar ki, beğenmedikleri, istemediklerianlaşılmakdadır.İyi biliniz ki, bu yola bağlı olanları beğenmemek, öldürücü zehrdir. Bubüyüklerin sözlerine, işlerine karşı gelmek, insanı sonsuz felâkete götürür.Uçuruma sürükler, hele kendi rehberini beğenmez, ona karşı gelirse, üstâdınıincitirse, neye varacağını düşünmelidir! Bu büyüklere inanmıyanlar,bunların bereketlerine kavuşamaz. Bunlara karşı gelenler, her zemân ziyâneder, aldanır. Rehberin “rahmetullahi teâlâ aleyh” her işi, her sözü iyi vegüzel görünmedikce, onun yüksekliklerinden hiçbirine kavuşamaz. Elinebirşeyler geçerse, istidrâc olup, sonu yıkım ve çöküntü olur. Üstâdına aşırısevgisi ve bağlılığı olmakla berâber, içinde ona karşı kıl kadar bir beğenmemekbulunursa, bunu kendi için felâket, yıkım bilmelidir. Onun üstün-– 508 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!