16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ister ve yaratır. İyilerin de, kötülerin de hâlıkı, yaratanı Odur. Fekat, iyiliklerdenrâzıdır. Şerlerden râzı değildir. Ya’nî beğenmez. İrâde başkadır,rızâ başkadır. Aralarındaki farkı, yalnız Ehl-i sünnet âlimleri görebilmişdir.Diğer yetmişiki fırka, bu farkı anlıyamıyarak, hepsi dalâletde kaldı, yollarınışaşırdı. Meselâ, Mu’tezile fırkası, herkesi, kendi işinin hâlıkı zan etdive filânca kimse, filân işi yaratdı dedi ve insanlar, îmânlarını ve küfrlerinikendileri yaratıyor dedi. [Bunlar, bu yanlış inanışı, âyet-i kerîme ve hadîs-işerîflerden çıkardıkları için kâfir olmuyor ise de, doğrusunu kabûl etmedikleriiçin, bir müddet Cehennemde yanacaklardır. Fekat âyetden,hadîsden, dinden, îmândan haberi olmıyanların, devlet ve saltanat sâhiblerineyaltaklanmak, teveccüh kazanmak için, yaratdın demeleri küfr olur.Allahü teâlâdan başkasına yaratdı demek çok tehlükelidir. Yurdumuzundışındaki alevî ismini taşıyan şî’îler de, günâhları insanlar yaratıyor. Allah,yalnız iyilik yaratır diyor. İstanbulda basılan (Eshâb-ı Kirâm) ve (HakSözün Vesîkaları) kitâblarında şî’îlerin bu sözleri yazılmış, çok güzel cevâbverilmişdir.]Şeyh-i ekber Muhyiddîn-i Arabînin “kuddise sirruh” ve izinde gidenlerinkitâblarından anlaşılıyor ki, (Allahü teâlânın Hâdî ismi, îmânı ve ibâdetleribeğendiği gibi, Mudıl ismi de, küfrü ve günâhları beğenmekdedir).Bu sözleri de, Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”bildirdikleri doğru i’tikâda uymuyor ve îcâba, irâdeyi inkâra yaklaşıyor.Güneş, aydınlatmakdan râzıdır demeğe benziyor.Allahü teâlâ, kullarına kuvvet, kudret, irâde vermişdir. İstedikleriniişlerler. İnsanlar, işlerini kendileri yapıyor. Allahü teâlâ da yaratıyor. Allahüteâlânın hikmeti, âdeti şöyledir ki, insan bir işi yapmak isteyince, Oda, isterse o işi yaratır. Bu iş, insanın kasdı ile, ihtiyârı ile meydâna geldiğiiçin, işin mes’ûliyyeti, sevâbı ve cezâsı, o insana oluyor. İnsanın ihtiyârıza’îfdir, azdır diyenler, Allahü teâlânın irâdesinden az olduğunu demekistiyorlarsa, doğrudur. Yok eğer, emrleri yapacak kadar değildir diyorlarsa,yanlışdır. Allahü teâlâ, insanlara, yapamıyacakları bir şeyi emr etmemişdir.Hep kolay emr etmiş, güc şey istememişdir. Az zemândaki bir küfre,sonsuz azâb etmeği ve az zemândaki îmâna, sonsuz ni’metler vermeği takdîretmişdir. Bunun sebebini anlıyamayız. Allahü teâlânın yardımı ile, şukadar biliyoruz ki, insanlara, görünür görünmez, bütün ni’metleri, iyilikleriveren, yerlerin, göklerin, zerrelerin yaratanı ve noksânsızlık, kusûrsuzluklaryalnız Ona mahsûs olan bir Allaha inanmamak elbette çok şiddetli,çok acı azâb ister ki, bu da, Cehennemde sonsuz yanmakdır. Böyle birni’met sâhibine, görmeden inanmak ve nefsin ve şeytânın ve din düşmanlarınınaldatmalarına kanmıyarak, Onun sözlerine güvenmek, büyük mükâfâtister ki bu da, Cennet ni’metlerinde ve lezzetlerinde sonsuz kalmakdır.Meşâyıh-i kirâmdan çoğu dedi ki: (Cennete girmek, yalnız Allahın fazlıve ihsânı iledir. Îmânı, Cennete girmeğe sebeb göstermek, kazanılanni’metin lezzeti, dahâ çok olduğu içindir). Bu fakîre göre “kaddesallahü teâlâsirrehül’azîz” Cennete girmek, îmâna bağlıdır. Fekat îmân, Allahü teâlânınfazlıdır, ihsânıdır. Cehenneme girmek de, küfrden dolayıdır. Küfr ise,nefs-i emmârenin arzûlarından doğmakdadır. Nitekim Nisâ sûresi yetmişdokuzuncuâyet-i kerîmesinde meâlen, (Her güzel, her iyi şey, sana Alla-– 362 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!