16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ildi). Bu söz ne demekdir?Cevâb: Bu söz doğrudur. Çünki iyi belli olmuşdur ki, çok kimselerin yükselmelerinebir kimseyi sebeb eyledikleri gibi, bir kimsenin yüksek derecelerevarması için, çok kimseleri sebeb kılarlar. Rehber, mürîdlerin yükselmesiiçin sebeb olduğu gibi, mürîdler de, rehberin yükselmesi için sebebdirler.Bu fakîr, bu sözün doğru olduğunu, yinilen, içilen, bedenden birerparça olan şeylerde de his ediyorum. Yinilen, içilen, herşey, isti’dâdı da artdırmakdadır.Başka kâbiliyyetler de kazandırmakdadır. Tatlı şeyler yimekistemediğim zemânlar, isdi’dâdın artması için yimek emr olunmakdadır.Yimemeğe izn verilmemekdedir. Bir kimsenin isti’dâdının başkasınageçdiği çok görülmüşdür. Biri boş kalmış, ötekinin cem’ıyyeti artmışdır.Süâl: Şeyh Necmeddîn-i Kübrâ “rahmetullahi aleyh”, bir mürîdini, birVelînin yanına gönderdi ki, kendisinin hangi Peygamberin “salevâtullahiteâlâ aleyhim ecma’în” terbiyesi altında bulunduğunu anlamış olsun. O zât,mürîde (Cühûdün ne yapıyor?) dedi. Şeyh Necmeddîn-i Kübrâ, bu sözden,kendisinin Mûsâ aleyhisselâmın terbiyesi altında olduğunu anladı. O sözdenbunu nasıl anladı?Cevâb: (Cühûd), yehûdî demekdir. Mûsâ aleyhisselâmın ümmetine verilenismdir. Buradan anladı.Süâl: (Nefehât) kitâbında diyor ki, bütün Velîler ölünce, vilâyetleri ellerindenalınır. Yalnız dört kişinin alınmaz. Bu ne demekdir?Cevâb: Burada vilâyet demek, Velînin “kuddise sirruh” tesarrufları, kerâmetleridemekdir. Vilâyetin kendisi alınır demek değildir. Vilâyet, Allahüteâlâya yakınlık demekdir. Kerâmetleri alınır demek de, çok kerâmetgöstermez demekdir. Kerâmet gösteremez demek değildir. Şunu da bildirelimki, bu söz keşf yolu ile anlaşılan birşeyi anlatmakdadır. Keşfde hatâ,çok olur. Ne görmüş, nasıl anlamışdır? Birkaç kerâmetin zuhûrunu istiyorsunuz.Bekleyiniz! Allahü teâlâ, her güçlüğün sonunu kolaylaşdırır.Süâl: (Nişâpûrî tefsîri)nde diyor ki, (İnne şâniyeke hüvel-ebter), yâharfi ile yazıyor. Bunun doğrusu nasıldır. Yâ ile midir, Hemze ile midir?Cevâb: Doğrusu hemze iledir. Yâ ile yazılı olanlar, Kur’ân-ı kerîmin meşhûrolmıyan okunmasıdır.Süâl: Birkaç kadın vazîfe istiyor. Nasıl yapalım?Cevâb: Mahrem iseler, zararı yokdur. Yabancı iseler, perde arkasındaoturarak tarîkati alırlar.Süâl: Hadîs âlimleri, her ayda, yasak günler bildirmişlerdir. Bunun için,hadîs-i şerîf de söyliyorlar. Ne yapalım?Cevâb: Bu fakîrin babası, Abdül-ehad “rahmetullahi aleyh” buyurdu ki,şeyh Abdüllah ve şeyh Rahmetullah hadîs âlimi idiler. Haremeynde, [ya’nîMekke ve Medînede] bu ikisine şeyhayn denirdi. Bir iş için, Hindistâna gelmişlerdi.Bu hadîsi, (Buhârî) şârihlerinden Kermânî “rahmetullahi aleyh”yazıyor. Fekat, za’îfdir. Bu işde doğru hadîs, (Günler, Allahın günleridir.Kullar da Allahın kullarıdır) dediler. Yine buyurdular ki, (Günlerin uğursuzluğu,âlemlere rahmet olan Muhammed aleyhisselâmın gelmesi ile bit-– 320 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!