16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sebetiniz azdır. Münâsebet olmayınca, istifâde olmaz. Ara sıra, hâlinizi yazarsanız,cevâbında kusûr etmeyiz. Böylece sevgi, ihlâs zinciri harekete getirilmişolur.62ALTMIŞİKİNCİ MEKTÛBBu mektûb, Mirza Hüsâmeddîn-i Ahmed “rahmetullahi aleyh” cenâbınayazılmışdır. Cezbe ve sülûk anlatılmakdadır:Allahü teâlâya hamd olsun. Onun sevdiği, seçdiği kimselere selâm olsun!Tesavvuf yolu iki kısmdır: Cezbe ve sülûk. Bunlara tasfiye ve tezkiyede denir. [(Sülûk), uğraşarak ilerlemekdir. (Cezbe) çekilip götürülmekdir.]Sülûkdan önce olan cezbenin, ya’nî tezkiyeden önce olan tasfiyenin kıymetiyokdur. Sülûk temâmlandıkdan sonra olan cezbe ya’nî tezkiyeden sonraolan tasfiye lâzımdır ve seyr-i fillahda hâsıl olur. Önce olan cezbe ve tasfiye,sülûkü kolaylaşdırmağa yarar. Sülûk olmadan, maksada kavuşulamaz.Yol temâm gidilmedikçe, cemâl-i ilâhî görünmez. Önceki cezbe, sonraolan cezbenin sûreti, nümûnesi gibidir. Hakîkatda, birbirinden başkadırlar.Büyüklerimizin, (Sonda olan şeyler, başlangıçda yerleşdirilmişdir) sözündenmaksad, (Nihâyetin sûreti, görünüşü yerleşdirilmişdir) demekdir.Nihâyetin kendisi, başlangıca sığabilir mi? Elbet sığmaz. Nihâyet, başlangıca,hiç benzemez. O hâlde sûretden, hakîkata geçmek lâzımdır. Hakîkatibırakıp, sûretle oyalanmak, uzakda kalmak, ilerliyememekdir. Allahü teâlâ,hepimizi sûretden kurtarıp, hakîkata kavuşdursun! Âmîn.63ALTMIŞÜÇÜNCÜ MEKTÛBBu mektûb, nakîb seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Peygamberlerin“aleyhimüsselâm” hep, aynı îmânı söyledikleri bildirilmekdedir:Allahü teâlâ bizi ve sizi “rahmetullahi aleyhim ecma’în” kerîm olan babalarınızınyolundan ayırmasın! Babalarınızın en üstününe ve geri kalanlarınhepsine selâmlar olsun!Allahü teâlâ, Peygamberler “aleyhimüsselâm” vâsıtası ile, insanlara, sonsuzkurtuluş yolunu göstermiş ve sonsuz azâbdan kurtarmışdır. Eğer Peygamberlerin“aleyhimüsselâm” mubârek vücûdları olmasaydı, Allahü teâlâzâtını ve sıfatlarını kimseye bildirmezdi. Kimsenin, Allahü teâlâdan haberiolmazdı. Kimse Ona yol bulamazdı. Allahü teâlânın emrleri ve yasaklarıbilinemezdi. Allahü teâlâ ganîdir. Ya’nî hiçbir şeye muhtâc değildir. İnsanlaraacıdığı için, insanlara iyilik ederek, emr ve yasakları göndermişdir.Emrlerin ve yasakların fâideleri insanlaradır. Allahü teâlâya hiç fâideleriyokdur. Allahü teâlânın, bunlara ihtiyâcı yokdur. Peygamberler olmasaydı,Allahü teâlânın beğendiği şeyler ve beğenmediği şeyler belli olmaz, birbirindenayrılamazdı. O hâlde, Peygamberlerin gönderilmesi, pek büyükni’metdir. Bu ni’metin şükrünü hangi dil söyliyebilir. Kim, bu şükrü yapabilir?Bize ni’metlerini gönderen, bizlere islâm dînini bildiren, bizleri Pey-– 99 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!