25.12.2014 Views

İş ve Meslek Danışmanlığı Eğitim Kitabına ... - Türkiye İş Kurumu

İş ve Meslek Danışmanlığı Eğitim Kitabına ... - Türkiye İş Kurumu

İş ve Meslek Danışmanlığı Eğitim Kitabına ... - Türkiye İş Kurumu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

3. Bireysel Farklılıklar<br />

Cinsiyet, yaş, zeka, kişilik, bilişsel stil, inanç, değer <strong>ve</strong> tutumlar, psikoloji yazınında incelenen <strong>ve</strong><br />

araştırmalarda göz önünde bulundurulan temel bireysel farklılıklardır.<br />

3.1. Cinsiyet<br />

Bacanlı (2004), cinsiyet rolünü, kişinin içinde yaşadığı toplumda kendi cinsine atfedilen özellikleri taşıma<br />

derecesi olarak tanımlamaktadır. Erkek bireyin erkeksi özellikleri, kadının ise kadınsı özellikleri taşıması<br />

cinsiyet rolünü benimsemiş olmayı göstermektedir. Ancak, son yıllardaki düşünceler erkeksi <strong>ve</strong> kadınsı<br />

özelliklerin boyut oldukları, dolayısıyla herkesin bir miktar erkek bir miktar kadın olduğu şeklindedir. Buna<br />

göre dört grup insan vardır: erkeksiler (erkeksi rolü yüksek, kadınsı düşük), kadınsılar (kadınsı rolü yüksek,<br />

erkeksi düşük), cinsiyetsizler (her iki rol de düşük) <strong>ve</strong> androjenler (her iki rol de yüksek). Son yıllarda<br />

gelişmiş ülkelerde androjen olmak teşvik edilmektedir. Ancak kişinin içinde yaşadığı toplumda uygun görülen<br />

rolü taşıması ruh sağlığı için önemlidir. Aksi takdirde, içinde bulunduğu çevre tarafından dışlanmakta <strong>ve</strong><br />

başka bazı davranış bozuklukları meydana gelebilmektedir (Bacanlı, 2004).<br />

Kadınlar <strong>ve</strong> erkekler, biyolojik açıdan çeşitli farklılıklar göstermelerine rağmen, davranışçılar toplumsal<br />

cinsiyet rollerinin hayat boyu bireyleri etkileyen bir süreç olduğunu ileri sürmektedir. Çocukluktan itibaren,<br />

toplumun belirlediği cinsiyet kalıpları dışında davranan kız ya da erkek çocuklar, kınanma ile<br />

cezalandırılmaktadır. Örneğin, erkekler gibi futbol oynayan bir kız çocuğu garip karşılanırken, bebekleri ile<br />

ilgilenen sevimli bir çocuk görüntüsü çoğunlukla onay <strong>ve</strong> takdir görmektedir. Söz konusu ödül-ceza<br />

uygulamaları, cinsiyete ilişkin davranış kalıplarının oluşmasını da etkilemektedir (Burger, 2006, s. 561).<br />

Cinsiyet rollerine ilişkin kabuller, çoğu zaman hatalı algılamalara neden olabilmektedir. Kadınlarla ilgili en sık<br />

yapılan kategorizasyon, kadınların biyolojik <strong>ve</strong> doğurgan yönleri ile tanımlanmasıdır. Bu nedenle kadınlarla<br />

ilgili düşünceler iş yaşamından çok ev yaşamına odaklanmaktadır. Örneğin, bir kadın işgören adayının ileride<br />

evlenme ya da çocuk sahibi olma ihtimali, iş<strong>ve</strong>renler tarafından büyük bir risk olarak algılanabilmektedir.<br />

Ayrıca işgörenin eğitimi için harcanacak zaman <strong>ve</strong> emek, yeterince geri dönüş sağlamayacak hatta zararlı<br />

sonuçlanabilecek bir yatırım olarak kabul edilebilmektedir (Mullins, 1993, s. 152).<br />

Yeni yasal düzenlemeler ile teşvik edilen kadın istihdamı, halihazırda kadınların cinsiyet rollerinden çok uzak<br />

olmayan mesleklere yönelmeleri ile sonuçlanmaktadır. Özellikle eğitim düzeyi düşük <strong>ve</strong> herhangi bir mesleki<br />

niteliği bulunmayan kadınlar için yaygın olan durum, hizmet sektöründe istihdam edilmek şeklindedir.<br />

İş Yaşamında Kadın<br />

Haynes <strong>ve</strong> Feinleib (1980), ev hanımları <strong>ve</strong> çalışan kadınlarda koroner kalp rahatsızlıklarının gelişimi üzerine<br />

bir araştırma yürütmüşlerdir. Sekiz yıllık bir dönemi kapsayan çalışmada, çalışan kadınlar ile ev hanımları<br />

arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çalışan kadınlarda evli olanların bekar olanlara göre daha fazla risk<br />

altında olduğu gözlenmiştir. Çalışan evli kadınlarda, çocuk sayısı arttıkça riskin arttığı görülmüştür. Bu<br />

kapsamda yürütülen araştırmalarda, kadınların daha fazla günlük stres yaşadığı, daha sık yetersizlik, ilgisizlik,<br />

iş uyumsuzluğu ile karşı kaldığı bulgulanmıştır (Arnold, Cooper <strong>ve</strong> Robertson, 1996, s. 101).<br />

İş yaşamında kadınların karşı karşıya kaldığı çok sayıda stres faktörü bulunmaktadır. Ancak bunlardan bazıları<br />

doğrudan “kadın olmak”tan kaynaklanan faktörler de olabilir. Yönetim pozisyonlarındaki birçok kadın kendi<br />

302

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!