Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Adı geçen yazısında, Akçura’nın da belirttiği üzere, “O yıllarda alfranga olan<br />
bütün müziklerin caz, dans müziği yapan bütün toplulukların da “cazband” olarak<br />
adlandırıl[dığı]” biliniyor (140). Dolayısıyla, Yolpalas Cinyati’nin Sacide’si <strong>ve</strong> evinde<br />
<strong>ve</strong>rdiği yemekli, cazbandlı <strong>ve</strong> danslı “eğlenti”ye da<strong>ve</strong>tli İstanbul sosyetesine mensup<br />
diğer karakterlerle birlikte, “asrîleşme”nin bir simgesi olan <strong>ve</strong> her türde “alafranga”<br />
müziğe <strong>ve</strong>rilen “caz” adlı müzik türünü dinlemesi bir eleştiriye dönüşüyor. Caz<br />
müziğinin <strong>ve</strong> caz orkestralarının ortaya çıktıkları kültürel ortamlardaki bağlamları,<br />
Yolpalas Cinayeti’nde İstanbul sosyetesi tarafından bu eğlence anlayışı için oluşturulan<br />
bağlamla kıyaslandığında, caz müziğinin oluşum sürecinin <strong>ve</strong>ya Amerika’daki<br />
bağlamının dikkate alınmadığı, Amerika’da moda olmasının yeterli bir ölçüt olarak<br />
görüldüğü ortaya çıkmaktadır.<br />
Batı müziğinin Türkiye’de yaygınlaştırılmasının modernleşme projesi içinde<br />
önemli bir yere sahip olduğu söylenegelmiştir. Fakat, Halide Edib’in Yolpalas<br />
Cinayeti’nde İstanbul sosyetesinin asrîleşmeyi ne derecede yanlış anlamış olduğunu<br />
göstermenin yollarından biri olarak, bu sınıfa mensup insanların saksofonlu bir cazband<br />
eşliğinde dans ettikleri bir sahne kurgulamasının altında iktidarın halkı “medenîleştirme”<br />
yöntemine bir eleştirisi olduğu söylenebilir. Yolpalas Cinayeti’nde Yolpalas’ta bir araya<br />
getirilen karakterler arasındaki diyaloglar, bu insanların modernleşme projesi dahilindeki<br />
kültür inkılaplarını hiç anlamadıklarını gösterecek niteliktedir. Sacide’nin bir konuşma<br />
sırasında, “Dünya zenginsiz olmaz. Size sorarım, zengini olmayan yerde medeniyet olur<br />
mu?” (31) sorusu yazarın İstanbul sosyetesine <strong>ve</strong> 1930’lu yılların iktidarına eleştirisini<br />
açığa vurur. 1930’lu <strong>ve</strong> 40’lı yıllarda İstanbul’un eğlence hayatında dinlenen müziğin<br />
gerçekten caz olmamasının bu durumda önemi, caz’ın bağlamı sorgulanmadan, sadece<br />
Amerika’da revaçta olan bir müzik türü olarak ithal edilmiş olmasıdır. Bu romanda,<br />
93