Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
kurulduğu, romanda çoğunlukla “sallan-yuvarlan” olarak anılan “rock’n roll” izleği<br />
irdelenecektir. Bu yaklaşım doğrultusunda, yazarın romanlarının kapsadığı tarihsel süreç<br />
içinde var olan <strong>ve</strong> günümüz okurunun kolaylıkla anlamlandıramayacağı, tarih<br />
kitaplarının kapsamı dışında bırakılan kültür ürünlerinin izlerinin sürülmesine kaynaklık<br />
ettiği örneklerle gösterilmeye çalışılacaktır. Bu aşamada, bu çalışmanın odak noktası<br />
olan müziğin yazarın romanlarındaki önemi üzerinde kısaca durmakta fayda var.<br />
Halide Edib Adıvar adlı çalışmasında, Nazan Bekiroğlu da Halide Edib’in son<br />
dönem romanlarında müziğin işlevsel konumuyla ilgili, “Mimarî, heykel, resim <strong>ve</strong> şiire<br />
de yer <strong>ve</strong>rilmesine rağmen bu eserlerde asıl ifade gücü müzik üzerinde toplanmıştır” der<br />
<strong>ve</strong> ilk dönem romanlarıyla sonrakiler arasında müziğin işlevsel konumundaki değişime<br />
şu söyledikleriyle dikkat çeker: “[M]usiki bilhassa ilk romanlarında kahramanlar<br />
arasında yakınlaşmayı sağlayan bir cazibe köprüsü oluştururken, töre romanlarında bir<br />
uygarlık meselesi üzerindeki ifade vasıtasına dönüşmüştür” (68). Yazarın romanları<br />
içinde izine ilk olarak Yolpalas Cinayeti’nde rastladığımız, İstanbul sosyetesinin<br />
evlerinde düzenlediği eğlencelere özel olarak getirtilen cazbandlardan söz edilir. Sonsuz<br />
Panayır’da ise, daha geniş bir kitleye seslenen, İstanbul’un pavyon <strong>ve</strong> gazinolarında<br />
çalan, “sosyete takımı”na mensup gençlerin evlerinde <strong>ve</strong>rdikleri “parti”lerde dans etmek<br />
isteyecekler için hazır bekleyen cazbandlara <strong>ve</strong> yine bu gençlerin gramofondan dinleyip<br />
dans ettikleri caz müziğine rastlarız. Âkile Hanım Sokağı’na gelindiğinde, yazarın<br />
deyişiyle “caz devri”nin geçtiği, yerine Amerika’nın “rock’n roll” müziği eşliğinde<br />
İstanbullu gençlerin kurtlarını dökebilecekleri yeni bir yöntemin geliştirilmeye<br />
başlandığı görülür. 1936-1937 yıllarında tefrika edildiğini belirttiğimiz Yolpalas<br />
Cinayeti’yle 1957-1958 yıllarında tefrika edilen Âkile Hanım Sokağı arasında yirmi sene<br />
71