Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
1940’lı yıllarda İstanbul’un eğlence hayatında görülen çeşitliliğin <strong>ve</strong> belli mekânlara<br />
talebin artışının, bu mekânların incelendiği toplumsal tarih çalışmalarının çoğunda,<br />
savaş sonrasında İstanbul’a gelen hacıağalara bağlandığı görülüyor. Sonsuz Panayır <strong>ve</strong><br />
Âkile Hanım Sokağı’nda bugün hayretle karşıladığımız etkinliklerin yapıldığı gazinolara<br />
gelen müşterilerin çeşitliliği üzerinde durulur. İkinci Dünya Savaşı sonrasında değişen<br />
değer yargılarına koşut olarak caz müziğiyle ilişkilendirilen bu “buhran devri”nde farklı<br />
tipler arasında caz müziği üzerinden bir koşutluk kurulur. Buna örnek olarak, Sonsuz<br />
Panayır’da gördüklerini günlüğüne not eden Ayşe’nin şu söyledikleri <strong>ve</strong>rilebilir:<br />
Herhalde burayı idare edenler bir intikal devrinin içinde çarpışan<br />
zıt temayülleri biraz anlamış olacaktır. Al sana alaturkacıları tatmin<br />
edecek bir saz takımı. Fakat alaturkacılar içinde bile şimdi yeni unsurlar<br />
var! Caz iptilâsı bunların arasında klâsikten fazla bizim eski (yalel) lerin<br />
göbek attıran temposunu sevdirmişti. Onu sezmişler de, bu saz çalanlar<br />
yepyeni bir tavır takınmışlar, hattâ udlardan biri banco... Hele şu trampete<br />
çalanın başı... İçinde makine varmış gibi sağa sola, öne arkaya gidip<br />
geliyor. Giydir hırkayı, fesi, rüfaî tekkesinde zikrederken <strong>ve</strong>cde gelen bir<br />
dervişin hayaleti olabilir! Ayni hayalete smokin giydirir giydirmez,<br />
cengilistan evlâtlarının Amerikaya saldığı zenci cezbesini hatırlatıyor.<br />
Yalnız ortada tef çalan bunların arasına kaza ile düşmüş gibi. Bütün<br />
bununla beraber bizim eski Beyatî faslını pekâlâ çalıyorlar. Kaç kişi<br />
anlıyor? Fakat aşağıdakilerin hepsi ciddiyetle dinliyor. Gözümü kapasam,<br />
Mehterhanenin mermer kadar eğilmez, ağır <strong>ve</strong> kudretli mızıka heyeti<br />
dirildi geldi, fasıl yapıyor, diyebilirim. Acaba bu <strong>ve</strong> bugünlerde birbirini<br />
takip eden daha ciddî alaturka konserler mazinin geçici bir aksi mi, yoksa<br />
110