Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yazar olarak Halide Edib’i incelerken, şehrin Osmanlı İmparatorluğu <strong>ve</strong> Türkiye<br />
Cumhuriyeti içindeki merkezî konumuna da değinir: “Halide Edib Türkiye’nin tarihî,<br />
siyasî çalkantılarının bizzat içinde bir aydındır. İstanbul ise ülkenin kalbi durumundadır.<br />
Memlekette çağlar boyunca yapılan bütün sosyal değişikliklerin, 1919’a kadar yapılan<br />
bütün siyasî değişikliklerin ilk yansıdığı yerdir. Yazarımızın kaderi de İstanbul’un bu<br />
durumlarıyla paralel gider” (8).<br />
Bir önceki bölümde de görüldüğü gibi, Halide Edib’in romanlarında İstanbul’un<br />
gündelik hayatında gerçekleşen değişiklikler üzerinde durduğu, bunları “gerçekçi” bir<br />
yaklaşımla ele aldığı pek çok eleştirmen tarafından gündeme getirilmiştir. Birkaçı<br />
dışında, eleştirmenlerin çoğu bu genel yargıyı dile getirmek dışında, İstanbul’un<br />
Osmanlı <strong>ve</strong> Cumhuriyetin “modernleşme” süreci içindeki merkezî konumundan <strong>ve</strong><br />
1924’le 1939 yılları arasında yurt dışında yaşadığı on beş yıl dışında, Halide Edib’in<br />
yaşamında <strong>ve</strong> eserlerinde İstanbul’la kurduğu ilişkiden söz etmezler. Önceki bölümde<br />
genel hatlarıyla değinilen çalışmalar <strong>ve</strong> eleştirmenler içinde, Muzaffer Uyguner, Halide<br />
Edip Adıvar: Yaşamı Sanatı Yapıtlarından Seçmeler adlı çalışmasında yazarın<br />
romanlarında anlatı mekânı olarak çoğunlukla İstanbul’u seçmesi üzerinde durur:<br />
“Romanlarının çoğunda İstanbul <strong>ve</strong> insanların İstanbul’daki yaşamları ele alınmıştır”<br />
(40). Yazar, Sinekli Bakkal, Yolpalas Cinayeti, Döner Ayna <strong>ve</strong> Âkile Hanım Sokağı’nın<br />
“toplumsal” yanları ağır basan romanlar olduklarını, Sonsuz Panayır ile Hayat<br />
Parçaları’nın ise, belirli kişileri işlemekten çok toplumsal konuları işleyen romanlar<br />
olarak değerlendirilmeleri gerekliliğinden söz eder (42).<br />
Adı geçen çalışmasında, Bekiroğlu da yazarın romanlarında anlatı mekânının<br />
genellikle İstanbul olduğunu belirtirken, Yolpalas Cinayeti, Sonsuz Panayır <strong>ve</strong> Âkile<br />
Hanım Sokağı’nı da içeren son dönem romanlarında, şehrin ele alınış biçimi üzerinde<br />
19