Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Halide Edib’in Sonsuz Panayır <strong>ve</strong> Âkile Hanım Sokağı başta olmak üzere, oldukça farklı<br />
bir biçimde de olsa, erken dönem romanlarında da müziği <strong>ve</strong>ya müzik etrafında dönen,<br />
dönemin gündemdeki tartışma konularını ele almasından yola çıkıldığında, müziği bir<br />
ülkenin siyasal, toplumsal <strong>ve</strong> kültürel özelliklerini yansıtan önemli bir araç olarak<br />
gördüğü anlaşılıyor. Sonsuz Panayır’da İkinci Dünya Savaşı sonrası İstanbul’unun<br />
gündelik hayatında görülen değişimi simgeleyen temel kültür ürünü caz müziği <strong>ve</strong><br />
danstır. Bir sonraki bölümde incelenecek olan Âkile Hanım Sokağı’nda yansıtılan yaşam<br />
biçimleri ise “rock’n roll” ile ilişkilendirilir. Son romanı Hayat Parçaları’nda<br />
çoğunlukla birbirinden bağımsız olarak da okunabilecek bölümlerde anlatılan farklı<br />
yaşam biçimleri arasındaki bağın belli bir türkü ile kurulması ise yazarın bu konudaki<br />
bilinçli seçimini ortaya koyacak niteliktedir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren,<br />
çağdaşlaşma projesi dahilinde gerçekleştirilen inkılâplarda belli başlı kültür ürünleri<br />
zaten ister istemez belli değerlerle ilişkilendirilmiş, başka bir deyişle, birer simge olarak<br />
ortaya konmuştur. Halide Edib gibi, bunun farkında olan aydınlar yazdıkları yazılarda,<br />
anılarında, romanlarda <strong>ve</strong> hikâyelerinde Cumhuriyet’le birlikte gündelik hayatta beliren<br />
değişimleri bu simgeler üzerinden işlemişlerdir. Halide Edib’i diğerlerinden ayıran temel<br />
özellik romanlarında bu kültür simgelerini hep müzikle ilişkilendirerek ele almasıdır.<br />
Doğu <strong>ve</strong> Batı Meselesi’nde Enginün’ün Sonsuz Panayır’ı şu sözlerle<br />
tanıtmasından, bu romanın ilk yayımlandığı yıllarda oldukça popüler olduğu anlaşılıyor:<br />
“Halide Edib’in 1946 da Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilerek aynı yıl içinde dört<br />
baskısı birden yapılan bu romanı, yer yer müstakil makaleler hüviyetini taşıyan sosyal<br />
bir romandır” (312). Halide Edib’in romanlarıyla makaleleri arasında, üslûp, biçim <strong>ve</strong><br />
ele aldığı konular açısından bir süreklilik olduğu daha önce belirtilmişti. Sonsuz Panayır<br />
<strong>ve</strong> Âkile Hanım Sokağı’nda, bu sürekliliğin izlenmesi <strong>ve</strong>ya bu romanların “makaleler<br />
97