18.05.2013 Views

Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University

Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University

Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yolpalas’ta dinlenen <strong>ve</strong> dans edilerek eşlik edilen, İstanbul sosyetesinde “popüler” olan<br />

bu müziğin “caz” olarak adlandırılmasında etken olan sebeplerin izine bugün<br />

rastlanmıyor, fakat, burada önemli olan, “caz”a İstanbul’da Amerika’daki kültürel<br />

bağlamından tamamen farklı bir misyon yükletilmiş olmasıdır. Halide Edib’in bu<br />

romanında Sacide <strong>ve</strong> çevresine saksofonlu bir caz orkestrasını yakıştırmasının sebebi,<br />

romanda sürekli vurgulandığı üzere, bu karakterlerin medeniyeti zenginlikle <strong>ve</strong><br />

Amerikan modasının takipçisi olmakla sınırlamış olmalarıdır. Ayrıca, Sonsuz Panayır’ın<br />

yayımlandığı 1946 yılına gelinceye kadar, Yolpalas Cinayeti’nde eleştirinin merkezine<br />

İstanbul sosyetesinin yerleştirilmesinde, bu müzik türünün <strong>ve</strong> dansın henüz farklı<br />

toplumsal sınıflara yayılmamış olması da vardır.<br />

Halide Edib’in bu tezde incelenen üç romanında da “alaturka <strong>ve</strong> alafranga”<br />

müziği tartışmalarını gündeme getirmesi tarihsel bir gerçekliğe dayanır, çünkü bu yıllar,<br />

eğitimi yasaklanan alaturka müziğin yerinin Batı müziği ile doldurulmaya çalışıldığı<br />

<strong>ve</strong>ya her iki türdeki müzikten yararlanılarak “yeni”, “dönemin ruhunu yansıtan” <strong>ve</strong><br />

alaturka müziğine “neşe <strong>ve</strong> heyecan” öğeleri katılmaya çabalandığı yıllardır.<br />

Dolayısıyla, Peyami Safa, Yakup Kadri Karaosmanoğlu <strong>ve</strong> Halide Edib gibi bu yıllarda<br />

kültür alanında gerçekleşen değişimi takip eden yazarlar, edebî eserlerinde, bu süreç<br />

içinde zaten birer kültür simgesi olarak ithal edilen değerleri, iktidarın <strong>ve</strong>ya genel olarak<br />

değişimin simgeleri olarak ele alırlar. Bu sebeple, 1930’lu yıllarda gündelik hayatta<br />

gerçekleşen değişim, aynı yıllarda yazılmış romanlarda merkezî rol oynayan kültür<br />

ürünleri üzerinden araştırıldığında daha da anlamlı hâle gelir. Halide Edib’in müziği <strong>ve</strong><br />

dansı <strong>ve</strong>ya genel olarak İstanbul’un eğlence hayatında görülen değişimi, romanlarında<br />

eleştirdiği unsurların merkezine oturtması, asrîleşmenin yanlış anlaşıldığına ilişkin ısrarlı<br />

vurgusuyla doğrudan ilişkilidir. Caz orkestralarının Yolpalas Cinayeti’ndeki işlevi, yerli<br />

94

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!