Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
kahramanlık hikayeleri anlatılıyordu. Sokaktaki oyunlarda ebe seçerken<br />
söylediğimiz tekerlemeler de değişmişti: “Bir, iki, üçler / Yaşasın Türkler<br />
/ Dört, baş, altı / Polonya battı / Yedi, sekiz, dokuz / Rusya domuz / [on,<br />
on bir, on iki] Amerika dostumuz” diye sayardık. (Aktaran Eksen 69)<br />
Romanda, “Malûm ya, İngiltere <strong>ve</strong> Fransa şimdi emekliye ayrılmış iki millet”<br />
(42) olarak anılırken, Tarık’ın Roma’da ilk defa karşılaştığı rock’n roll dansını anlattığı<br />
mektubu Nermin’in eniştesi Samim Akyürek’e okuması üzerine, eniştesinin söyledikleri<br />
Halide Edib’in roman boyunca vurguladığı benzetmeye örnek olacak niteliktedir.<br />
Mektubu kendisine okuyan Nermin’e hitaben eniştesi’nin “zamane”yle “sallanmak<br />
yuvarlanmak” arasında kurduğu ilişki şöyledir:<br />
Şimdi geçmişle rabıtamız tamamiyle kesilmiş gibi. Karışık bir zaman.<br />
Mamafih, geçmişin bazı kalıntıları, hayatta yüklendiğimiz vazifeyi bile<br />
bize unutturdu. İstikbal bahsine gelince, değil bizler, gençler bile onu<br />
ellerine alamıyorlar. Hatta Amerika dedikleri dünyanın en genç <strong>ve</strong><br />
iyimser milleti bile ne arkaya, ne öne bakabiliyor. Herkes olduğu yerde<br />
sallanıyor, olduğu yerde yuvarlanıyor; yahut etrafındakileri sallıyor,<br />
yuvarlıyor. (89)<br />
Samim Bey’in evinde yapılan bir diğer toplantıda, Nermin’le Dick’in<br />
Emirgân’daki performanslarının gündeme gelmesiyle İkinci Dünya Savaşı sonrasında<br />
dünyanın içinde bulunduğu durumun bir ifade biçimi olarak ele alınan “sallan <strong>ve</strong><br />
yuvarlan” simgesi yeniden kullanılır. Toplantıdaki Amerikalı bir profesörün<br />
söyledikleriyle başlayan şu diyaloğun Halide Edib’in bu izleği sekülerleşmeye nasıl<br />
bağladığının anlaşılabilmesi açısından önemi vardır:<br />
135