18.05.2013 Views

Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University

Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University

Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yürütülen tartışmaların bugün anlamını yitirmiş olduğu söylenebilir; tarihsel <strong>ve</strong>ya edebî<br />

eserlerin her ikisinde “yansıtıldığı” iddia edilen gerçekliğin göreceli olduğu tarih <strong>ve</strong><br />

edebiyat kuramcıları tarafından büyük çoğunlukla kabul edilmiştir. Oppermann, adı<br />

geçen çalışmasında, kuramcıların <strong>ve</strong>ya düşünürlerin tarihsel <strong>ve</strong> kurmaca eserlerin<br />

gerçekliğini sorgularken, özellikle tarihçinin <strong>ve</strong>ya roman yazarının gerçekliğini<br />

yansıttığını iddia ettiği dönem içinde gelişen tarihsel, toplumsal <strong>ve</strong> siyasal olaylar<br />

arasından, eserin kurgusuna <strong>ve</strong>ya iletilmek istenen mesajın uygunluğuna bağlı olarak<br />

“seçilmesinin” her iki alanda nesnelliğin sorgulanmasına yol açtığını söyler: “[B]azı<br />

tarihsel olayları seçme, diğerlerini göz ardı etme eylemi nesnellik anlayışını kökten<br />

çürüten bir eylemdir” (70). Halide Edib’in makaleleriyle romanları bir arada<br />

okunduğunda, birer anlatı ürünü olarak ikisinin de kurmaca <strong>ve</strong> kurmaca olmayan birer<br />

metin türü olarak aralarında neredeyse bir fark olmadığı görülür. Halide Edib’in, buraya<br />

kadar ele alınan, tarihyazımı <strong>ve</strong> romanın “hayatı gerçekçi bir şekilde yansıtması”<br />

gerekliliğiyle ilgili söyledikleri <strong>ve</strong> romanlarından yola çıkıldığında, bu iki tür arasında<br />

belirgin farklar görmediği anlaşılıyor. Bu tezde, bu gözlemden yola çıkarak, Halide<br />

Edib’in Yolpalas Cinayeti, Sonsuz Panayır <strong>ve</strong> Âkile Hanım Sokağı adlı romanları,<br />

yazarın tarih <strong>ve</strong> edebiyatın misyonuyla ilgili söyledikleri göz önünde bulundurularak<br />

incelenecektir.<br />

Günümüz okuru, 1936’yla 1963 yılları arasında gerçekleşmiş toplumsal, siyasal<br />

olaylar <strong>ve</strong> bunların gündelik hayata yansımaları hakkında tarihsel kaynaklara <strong>ve</strong>ya tarih<br />

metodolojisinde kullanılan “belgeler”e başvurmadığı sürece, bu romanların yansıttığı<br />

gerçekliği anlamlandıramaz. Bu gerçekliğin anlamlandırılması süreci ise, romandan yola<br />

çıkarak, incelenen zaman diliminin kapsadığı tarihi yeniden üretmekten başka bir şey<br />

olmayacaktır. Yeni Tarihselcilerin öne sürdükleri en önemli tartışma konularından biri<br />

61

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!