Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
kalan <strong>ve</strong> bir tür konservatuvar olarak nitelendirilebilecek Darü’l-Elhan’daki ‘Şark<br />
Musikisi Şubesi’ni[n] 1926’da” (146-47) kapatılmasıyla İstanbul’un gündelik hayatında<br />
müziğe ilişkin değişim, Halide Edib’in romanlarında ele aldığı kadarıyla, Amerika’da<br />
moda olan müzik türlerinin çok geçmeden İstanbul’da görülmesiyle karmaşıklaşır. Adı<br />
geçen yazısında, Tekelioğlu’nun aktardığı üzere, Mustafa Kemal’in 1928 yılında<br />
“Sarayburnu konuşması”nda söylediklerini bu bölümde göz önünde bulundurmamız,<br />
Halide Edib’in daha sonra Yolpalas Cinayeti, Sonsuz Panayır <strong>ve</strong> Âkile Hanım Sokağı<br />
adlı romanlarında müzik alanında görülen bu değişimi eleştirme sebeplerini<br />
anlamlandırmamızda yararlı olacaktır. Tekelioğlu’nun belirttiği üzere, “Mustafa Kemal<br />
birbiri ardı sıra sahne alan bir ‘alaturka’, bir de ‘alafranga’ müzik topluluğunu<br />
dinledikten sonra” şunları söyler:<br />
Artık bu musiki, bu basit musiki, Türk’ün çok münkeşif ruh <strong>ve</strong> hissine<br />
kâfi gelmez. Şimdi karşıda medeni dünyanın musikisi de işitildi. Bu ana<br />
kadar Şark musikisi denen terennümler karşısında cansız gibi görünen<br />
halk, derhal harekete <strong>ve</strong> faaliyete geçti... Hakikaten Türk, fıtraten şen,<br />
şâtırdır. Eğer onun bu güzel huyu bir zaman için farkolunmamışsa, kendi<br />
kusuru değildir. (148)<br />
Önceki bölümde, Sonsuz Panayır’da İkinci Dünya Savaşı sonrasında İstanbul’un<br />
gündelik hayatında görülen değişimin caz orkestralarının icra ettikleri müzikle<br />
ilişkilendirildiğini, caz müziğinin bu “buhran / atom devri”nde yaşayan insanların yaşam<br />
biçimlerini ifade ettiği düşüncesiyle bir kültür simgesine dönüştürüldüğünü örnekleriyle<br />
gösterdik. Bu bölümde, 1957-1958’de önce Hayat Mecmuası’nda üç ayrı roman gibi<br />
tefrika edilen <strong>ve</strong> sonra kitap haline getirilen (Doğu <strong>ve</strong> Batı Meselesi 350) Âkile Hanım<br />
Sokağı’nda görülen iki temel izlekten biri olan rock’n roll’un İstanbul’un gündelik<br />
119