Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>ve</strong> keman, piyano, davul bunlara karışarak bana babalı Arap bacıların<br />
ayinini hatırlatıyordu.<br />
Eyvah! Hani bir zamanlar, bizim zamanımızda müzik zihan<br />
[herhalde çigan müziği kastediliyor] vardı, ne letafet <strong>ve</strong> ne aşk ile ne<br />
âşıkane havalar çalar, âsabımıza sükûnetle nasıl sa’natkârane hulul<br />
ederdi!<br />
Bir aralık lambalar kısıldı, sıska bir kadınla bazulu bir erkekten<br />
ibaret yarı çıplak iki oyuncu, bu mecnunlar musikisine adım uydurarak<br />
birbirlerini ortada hırpaladılar durdular. Biz de el çırptık, alkışladık!<br />
Saat üçü bulmuştu. Artık ben beş hissimden hiçbirine malik<br />
değildim; ne kafam kalmıştı, ne gözüm... Duymuyor, işitmiyor,<br />
yürümüyor, hülâsa yaşamıyordum! (143-45)<br />
Romandan yapılacak alıntılarda görülebileceği gibi, Karay’ın buradaki söyleminde <strong>ve</strong><br />
Halide Edib’de var olan “ırkçı boyut”a dikkat çekelim. Sonsuz Panayır’da Karay’ın bu<br />
deneyimine benzerliği dolayısıyla önem taşıyan, ressam Ferdi Uysal’ın günlüğüne<br />
Taksim gazinosunda geçirdiği bir yılbaşı gecesiyle ilgili yazdıklarına bakalım:<br />
“Hafızamda kalan şey, birbirine sarılmış dönenler, caz nâraları, uyuklayanlar, mânalı<br />
mânasız ses çıkaranlar, hulâsa tam mânasile bir karmakarışıklık <strong>ve</strong> mânasızlıktan<br />
ibarettir. Gazinodan ben de sendeleyerek çıktım” (113).<br />
Cem Atabeyoğlu’nun Bir İstanbul Vardı adlı, İstanbul’la ilgili anılarını yazdığı<br />
kitabında, İkinci Dünya Savaşı sonrasını, “[S]avaş yıllarının şartları İstanbul’da<br />
egemenliğini aynen sürdürmekteydi. Yüreklerimiz sadece savaş tehlikesinden arınmıştı.<br />
Hepsi o kadar” sözleriyle anlatır (66). Atabeyoğlu’nun anılarına başvurulduğunda,<br />
Sonsuz Panayır’da eğlence mekânlarının oluşumuyla ilişkilendirilen “harp zenginleri”<br />
107