Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
olarak kullandığı yönündeki savımızı desteklediği belirtildi. İkinci Dünya Savaşı’nın<br />
Japonya’da binlerce insanın ölümüne <strong>ve</strong> yine binlercesinin de yaralanmasına sebep olan<br />
atom bombalarıyla son bulması ile, cazın yazara göre ifade ettiği “gümbürtü” <strong>ve</strong><br />
“karmaşa”nın ilişkilendirildiği romandan örneklerle, gösterilmeye çalışıldı. 1940’lı<br />
yıllarda İstanbul’un gündelik hayatında görülen değişimi bu yılları içeren anı<br />
kitaplarından takip ettiğimizde, Sonsuz Panayır’da gazinolarla birlikte caz müziğiyle<br />
ilişkilendirilen “hacıağa”lar <strong>ve</strong> “harp zenginleri”nin o yıllarda Halide Edib’in çizdiği<br />
biçimde alay konusu oldukları belirtildi. Yazarın Sonsuz Panayır’da İstanbul’un eğlence<br />
hayatında cazbandların 1930’lu yıllara nazaran daha geniş bir kitleye hitap etmesinden<br />
büyük oranda hacıağaları <strong>ve</strong> harp zenginlerini sorumlu tuttuğu anlaşılmaktadır. Bu<br />
açıdan, caz orkestralarının <strong>ve</strong> caz müziğinin Sonsuz Panayır’da çok katmanlı bir<br />
simgesel boyutu olduğu sonucuna varıldı. Buna göre, caz müziği, hacıağalar <strong>ve</strong> harp<br />
zenginlerinin ser<strong>ve</strong>tlerini Taksim <strong>ve</strong> Maksim gibi İstanbul’un eğlence hayatını temsil<br />
eden gazinolarında harcamalarıyla İstanbul’un gündelik hayatındaki karmaşanın <strong>ve</strong><br />
gürültünün artmasında etken olmuşlardır. Buna karşın, romanda caz müziğinin her<br />
fırsatta İkinci Dünya Savaşı sonrasında sadece İstanbul’da <strong>ve</strong>ya Türkiye’de değil,<br />
dünyadaki karmaşanın bir ifadesi olduğu, “atom bombasıyla” ilişkilendirildiği <strong>ve</strong> son<br />
olarak, cazbandlar eşliğinde yapılan dansların yazar tarafından rufaî ayinlerine<br />
benzetilerek sekülerleşmenin bir eleştirisi olarak simgeleştirildiği metinden <strong>ve</strong>rilen<br />
örneklerle gösterilmeye çalışıldı. Bu saptamalardan yola çıkarak, Sonsuz Panayır’daki<br />
kültür ürünlerinin araştırılmasıyla, romanda bahsi geçen tarihsel olaylarla, caz müziğinin<br />
Türkiye’deki tarihiyle <strong>ve</strong> Taksim <strong>ve</strong> Maksim Gazinolarıyla ilgili değişik kaynaklara<br />
başvurulduğunda, olay örgüsünün kapsadığı zaman dilimi içinde İstanbul’un gündelik<br />
hayatıyla ilgili birçok olayın anlamlandırılabileceği, yazarın eleştirel yaklaşımı göz<br />
144