Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Ele alınan çalışmalarda görüldüğü gibi, Halide Edib’le ilgili yaşadığı yıllarda <strong>ve</strong><br />
ölümünden sonraki yaklaşık seksen yıl boyunca yazılan eleştiri yazılarında kalıplaşmış<br />
birtakım yargılar tekrar edilmiştir. Dolayısıyla, Orhan Burian’ın 1936 yılında gündeme<br />
getirdiği eksikliğin büyük oranda hâlâ giderilemediği görülüyor. Tezin ana bölümlerinde<br />
incelenecek olan üç romanla ilgili adı geçen eleştirmenlerin bazılarının söylediklerine bu<br />
bölümlerde yine yer <strong>ve</strong>rilecektir. Amacımız, şimdilik, Halide Edib’in Sinekli Bakkal’dan<br />
sonra yazdığı romanlar hakkındaki görüşleri genel özellikleriyle aktarmak, romanların<br />
“gerçekçi”, “toplumsal” <strong>ve</strong>ya “gündelik hayatın bir takipçisi” olduğuyla ilgili görüşün<br />
sorgulanmadan sürekli gündeme getirilmiş olduğunu göstermekti. Eserleri üzerine<br />
yapılan çalışmalara genel hatlarıyla baktıktan sonra, tezin konusu gereği, yazarın<br />
romanlarında mekân olarak İstanbul’u seçmesiyle ilgili bugüne kadar eleştirmenler<br />
tarafından söylenenlere kısaca bakılacaktır.<br />
İstanbul’un Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti <strong>ve</strong> kültür tarihi<br />
açısından önemini anlatmaya gerek yok. Atilla Yücel’in, Dünya Kenti İstanbul’da yer<br />
alan, “Cumhuriyet Dönemi İstanbul’u” adlı yazısında şu söyledikleri, bu şehrin önemini<br />
özetleyecek niteliktedir: “İktisadi etkinlik, değer üretimi <strong>ve</strong> her türlü tüketim bakımından<br />
kendi başına tüm ülke kapasitesinin yarısından çoğunu temsil eden İstanbul, kültür,<br />
iletişim <strong>ve</strong> bilgi üretimi açısından da ülkenin kalbi” (191).<br />
Halide Edib’in romanlarında, Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Döner Ayna,<br />
Kalp Ağrısı, devamı olan Zeyno’nun Oğlu <strong>ve</strong> kısmen Yolpalas Cinayeti <strong>ve</strong> Hayat<br />
Parçaları dışında, anlatı mekânı İstanbul’dur. Bu bölüm içinde, daha sonra üzerinde<br />
ayrıntılarıyla duracağımız, “Halide Edib Adıvar’da İstanbul” adlı yazısında, Prof. Dr.<br />
Sema Uğurcan, yazarın hayatı boyunca eserlerinde <strong>ve</strong> fikir yazılarında üzerinde durduğu<br />
İstanbul ile ilgili görüşlerini aktarır. Uğurcan, bu yazısında İstanbul hakkında yazan bir<br />
18