Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler ... - Bilkent University
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sıkça gündeme gelmiş olması boşuna değildir, fakat otobiyografik eserleri üzerinden<br />
oluştuğu söylenen “tarihsel kimliği”nin Yolpalas Cinayeti’nden itibaren yazdığı, “töre<br />
romanları” olarak adlandırılan romanlarındaki devamlılığı üzerine bugüne kadar<br />
herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Bu durumun, “otobiyografi” türünün tarihsel bir<br />
metne daha yakın olduğu düşüncesinden kaynaklandığı söylenebilir. Yeni<br />
Tarihselciliğin, edebî <strong>ve</strong>ya kurmaca <strong>ve</strong> tarihsel metinlere getirdiği bakış açısıyla,<br />
romanların yansıttığı tarihsel zaman diliminin özellikle kültür simgelerini ortaya<br />
koyduğu söylenmiş, romanlar tarihsel eserler olarak incelenirken, özellikle bu işlevi<br />
üzerinde durulmuştur. Bu açıdan bakıldığında, bu tezde incelenecek romanların “tarihsel<br />
metinler” olarak ele alınıp incelenmesi, 1936’yla 1963 yılları arasında İstanbul’un<br />
gündelik hayatında var olan, fakat Türk standart tarihyazımında yer almayan kültür<br />
simgelerinin ortaya çıkarılmasında yararlı kaynaklardır.<br />
Halide Edib’in yaşadığı yıllarda yaşamış <strong>ve</strong> eleştirel yazılar yazmış olan<br />
eleştirmenlerin, romanlarının gerçekçiliği hakkında söyledikleri, o yıllarda “gerçekçi<br />
edebiyat / roman” <strong>ve</strong> dolayısıyla “gerçekçilik” kavramına ne gibi anlamlar yüklendiğini<br />
<strong>ve</strong> tarih ile edebiyatta nesnellik söz konusu olduğunda bu iki tür arasında neredeyse bir<br />
fark gözetilmediğini izlemek açısından önemlidir. Ayrıca, Halide Edib de, kendisiyle<br />
yapılan pek çok söyleşide <strong>ve</strong> yazdığı makalelerin birkaçında, roman yazarlığı <strong>ve</strong><br />
romancının yapması gerekenler hakkındaki fikirlerini belirtmiştir. İlk olarak 1943<br />
yılında yayımlanan “Roman Üzerine” adlı makalesinde, Halide Edib “romanın<br />
çerçe<strong>ve</strong>sini” oluşturan unsurlar hakkında şunları söylemiştir: “Romanın çerçe<strong>ve</strong>sini, ilk<br />
öğesini kuran şey, hikâyedir, diyoruz. Hikâyeyi doğuran şey <strong>ve</strong> hikâyenin konusu nedir?<br />
Hikâyenin yaratıcısı imgelemdir; konusu, insanın içinde yaşadığı evren, <strong>ve</strong> insanın<br />
kendisidir, yani hayattır” (638). Halide Edib, sadece kendi roman anlayışı hakkında<br />
55