Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM<br />
Bank, 2008). Daha önce işaret edildiği üzere, özel statülü üniversite<br />
düzenlenmesi hayata geçirilememiştir. Bütün devlet üniversiteleri<br />
(ve hatta önemli oranda da vakıf üniversiteleri), tek bir modeli esas<br />
alarak çalışmaktadırlar. Kurumlar arası çeşitlilik olmadığı için, yeni<br />
ve farklı amaçlara hizmet etmede sorun yaşanmaktadır. Çeşitlilik olmadığı<br />
sürece, ne Meslek Yüksek Okullarının ne de açıköğretimin<br />
dört yıllık yüzyüze eğitime ciddi bir alternatif olması mümkün değildir.<br />
Uluslararası tecrübeler göstermiştir ki, hiçbir ülke bütün yükseköğretim<br />
kurumlarını uluslararası düzeyde araştırma yapan kurumlara<br />
dönüştürememiştir (Hatakenaka, 2006). Türkiye’de üniversiteler<br />
adeta birer araştırma üniversitesi olacakmış gibi kurulmakta ve örgütlenmektedirler.<br />
Bu yaklaşım, gerçekçi değildir.<br />
III. Bölümde ele alındığı üzere, Çin az sayıda üniversitesini<br />
birinci sınıf araştırma kurumları yapmak için çabalamaktadır.<br />
Hatakenaka’nın (2006) önerdiği gibi, Türkiye’de çok az sayıda (örneğin<br />
5) üniversite uluslararası araştırma yapan kurumlar olmak<br />
için çalışmalı; önemli sayıda (örneğin 40–50) araştırma üniversitesi,<br />
uluslararası araştırmaların ülkeye yayılmasını üstlenmeli ve bölgesel<br />
araştırmalar yapmalı; daha az sayıda üniversite (örneğin 20–30) de<br />
uygulamalı bilimlere ve teknolojik araştırmalara yoğunlaşmalıdır.<br />
Geriye kalan üniversitelerin çoğu (örneğin 80–100) öğretim amaçlı<br />
çalışmalı ve piyasaya yetişmiş insan gücü sağlamalıdır. Özetle, kimi<br />
yükseköğretim kurumları araştırmada, kimileri öğretimde, kimileri<br />
ise hizmet konusunda uzmanlaşmalıdır. Ayrıca, bazı köklü yükseköğretim<br />
kurumlarının sadece lisansüstü eğitim vermeleri, kaliteli<br />
bir lisansüstü eğitim verilmesi ve yüksek lisanslı ve doktoralı kişi sayısının<br />
artırılması konusunda yardımcı olacaktır.<br />
YÖK’ün varlığı devam etmeli fakat yetkileri kısıtlanmalıdır. Yeni<br />
yapılanmada YÖK’ün bazı yetkileri şunlar olabilir (Ergüder, 2008):<br />
• Mütevelli Heyet tarafından yönetilecek veya özel statülü üniversiteleri<br />
belirlemek (bkz. 5.2. Kurumsal Yönetim başlıklı bölüm),<br />
• Özel ve vakıf üniversitelerinin kurulması için yapılan başvuruları<br />
değerlendirmek,<br />
• <strong>Yükseköğretim</strong> sisteminin sorunları için çözümler üretmek,<br />
166