28.04.2015 Views

Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA

Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA

Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM<br />

Üniversiteler, genel olarak, 18. yüzyıla kadar eski metinlere bağlı<br />

eğitim vermekle ve kendileri dışında ortaya çıkmış yeniliklerden<br />

habersiz olmakla ya da bunlardan geç bir şekilde haberdar olmakla<br />

eleştirilmişlerdir (Charle & Verger, 2005). 15. ve 16. yüzyılda İtalya,<br />

Fransa ve İngiltere’de doğan akademiler, önemli bilimsel toplantı<br />

merkezleri ve kurumları olmuşlardır. Akademilerin hükümdara danışmanlık<br />

yapma ve bilimsel bilgiyi meşrulaştırma gibi rolleri zamanla<br />

üniversitelere devredilmiştir. Her ne kadar üniversite çok eski<br />

bir kurum olsa da, bilinen haliyle üniversitenin araştırma yönü nispeten<br />

yenidir (Wittrock, 1993). Orta Çağ boyunca üniversite, temelde<br />

geçmişten gelen bilgilerin öğrencilere aktarıldığı bir kurumdur.<br />

19. yüzyıldan itibaren ise üniversite, daha çok araştırma yönelimli<br />

bir kurum olma iddiasındadır. Dolayısıyla Orta Çağ kurumlarından<br />

ziyade, özellikle 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan araştırma<br />

yönelimli üniversiteler günümüzde bilinen haliyle üniversitelerin<br />

atası olarak kabul edilmektedir. Alman idealistlerle birlikte modern<br />

üniversitede hem araştırma hem de öğretme esastır. Modern üniversite<br />

denilince, temelde Alman idealistlerin kurduğu ve Wilhelm<br />

von Humbolt’un Berlin Üniversitesinde kurumsallaştırdığı Alman<br />

(Humbolt) modeli öne çıkmaktadır. 1810 yılında kurulan ve modern<br />

araştırma üniversitesinin ilk örneği sayılan Berlin Üniversitesi, yüzyılın<br />

sonlarına doğru ve 20. yüzyılda, Japonya’dan Amerika <strong>Bir</strong>leşik<br />

Devletleri’ne kadar birçok ülkede sayısız üniversitenin modeli haline<br />

gelmiştir.<br />

Modern üniversite üç fikir (idea) etrafında şekillenmiştir diyebiliriz:<br />

Kantçı akıl kavramı, Humboltçu milli kültür kavramı ve son<br />

dönemlerde özellikle Amerika’da ve Amerika’nın etkisindeki ülkelerde<br />

öne çıkan tekno-bürokratik mükemmeliyet nosyonu (Readings,<br />

1996). Kant’a göre üniversite denen kurumun bütün etkinlikleri,<br />

tek bir düzenleyici fikir etrafında örgütlenmiştir ve bu fikir akıldır.<br />

Schiller’den Humboldt’a Alman idealistleri, üniversite fikrini kültür<br />

etrafında örmüşlerdir. Alman idealistlere göre kültür, incelenen bütün<br />

bilgidir ve dahası bu bilgiler neticesinde bireyin karakterinin şekillenmesidir.<br />

Humbolt’un üniversite fikrini kültür etrafında örmesi,<br />

üniversite kurumunu ulus-devlet ile doğrudan ilişkilendirmiştir. Artık<br />

üniversite, bir ulustaki halka dair ortak bilgileri üreten ve bunları<br />

44

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!