Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM<br />
meler belirli okullarla (örneğin özel kurumlar) sınırlıdır. Bu kurumların<br />
kalite değerlendirme yöntemleri de birbirlerinden farklı olabilmektedir.<br />
Bunların da kimisi kurum üzerinde (Avustralya), kimisi<br />
program üzerinde (Hollanda) bazıları da her ikisi üzerinde (birçok<br />
ülkede böyledir) yoğunlaşmaktadırlar. Genel olarak kalite güvence<br />
sistemleri öğretim, araştırma ve yönetim olmak üzere kurumun performansını<br />
üç yönden değerlendirmektedir. İngiltere’de bir kurumun<br />
kalite değerlendirmesi sonuçları ile o kuruma ayrılan bütçe arasında<br />
doğrudan bir ilişki vardır (OECD, 2003).<br />
Bütün bu durumlara bağlı olarak, yükseköğretimde kalitenin hangi<br />
değerlere ve ilkelere bağlı olarak kim tarafından değerlendirilmesi<br />
gerektiği sorusu gündeme gelmektedir. Bu konuda verilen cevaplar,<br />
ağırlıklı olarak “devlet” demektedir. Ancak bunun, kurumlar üzerinde<br />
doğrudan denetim yerine, kalite güvencesiyle ilgili mekanizmaları<br />
ve prosedürleri oluşturmak yoluyla yapılması öngörülmektedir.<br />
Burada gündeme gelen bir sorun, artan kurumsal özerklik ile kalite<br />
güvence sistemlerinin birleştirilmesi ve üniversitelerde kaynak sağlama<br />
ve dağıtmada yetkili olan üst yönetimlerin tavrıdır. Bu durum,<br />
üniversite içindeki güç yapısının gözden geçirilmesini de zorunlu<br />
kılmaktadır (OECD, 2003).<br />
Son yıllarda dünya ölçeğinde üniversitelerde finans yönünden bir<br />
daralma, merkezi bütçeden ayrılan kaynaklarda bir azalma yaşandığı<br />
bilinmektedir. Bu nedenle üniversiteler, giderek artan bir biçimde<br />
kaynak arayışı içerisine girmektedirler. Özel finansal destek ve fon<br />
sağlama konusunda üniversiteler arasında bir yarış yaşanmaktadır.<br />
Bu konularla ilgili özel komiteler oluşturulmakta ve politikalar geliştirilmektedir.<br />
Bu bağlamda girişimci üniversite ve girişimci yönetim<br />
kavramları gündeme gelmekte ve özel sektörün giderek gelişmesiyle<br />
birlikte, özerklik konusunda da bir gerilim yaşanmaktadır. Üniversitelerde<br />
kaynak sağlama ve kaynakların dağıtımı, aslında ortak sorunlardan<br />
biridir. Örneğin, öteden beri ABD’de üniversiteler, üniversite<br />
dışından kaynaklar bulma konusunda teşvik edilmektedirler (Dougherty,<br />
2004). Amerika’da son yirmi yıldır kurumsal performans temelli<br />
bütçe uygulaması yaygındır. Ayrıca, üniversiteler artan öğrenci<br />
sayısı ve maliyet karşısında katkı paylarını artırma ve özel kaynaklar<br />
aramaya mecbur kalmışlardır.<br />
74