Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM<br />
bir şekilde pedagojik formasyon kursları verilmesi, eğitimde kaliteyi<br />
artırmanın bir yoludur. Ne var ki, üniversitelerde ve hatta eğitim<br />
fakültelerinde görev yapan öğretim üyelerinin pek çoğu pedagojik<br />
formasyon sahibi değildir (DPT, 2000, 2007). Öğretim elemanlarının<br />
önemli bir kısmı, ders anlatma, öğrenciyi tanıyıp anlama, teknolojiyi<br />
ve ders araç ve gereçlerini etkin bir şekilde kullanma, ölçme<br />
ve değerlendirme gibi konularda sistematik bilgi sahibi değildirler<br />
(Okçabol, 2007). YÖK, 16 Kasım 1999 tarihinde, lisansüstü eğitim<br />
gören araştırma görevlilerine, öğretmenlik formasyonu derslerinden<br />
Gelişim ve Öğrenme dersi ile Öğretimde Planlama ve Değerlendirme<br />
derslerinin zorunlu olarak okutulması kararını almış ve 7 Nisan<br />
2000 tarihinde bu uygulamayı doktora öğrencileriyle sınırlandırmıştır.<br />
YÖK’ün öğretim üyesi olmaya aday kişilere pedagojik formasyonu<br />
zorunlu kılması, eğitimde niteliğin artırılması yolunda olumlu bir<br />
adımdır. Fakat uygulama sadece iki dersle sınırlıdır ve birçok üniversite<br />
uygulamayı izlememektedir. YÖK’ün üniversitelerde verilen<br />
eğitimin niteliğini artırma adına, daha kapsamlı bir pedagojik formasyonu<br />
teşvik etme, zorunlu kılma ve denetleme hususunda bazı<br />
düzenlemeler yapması zorunludur.<br />
Pedagojik formasyon, kapsamlı olmalı ve öğrencilerin üst düzey<br />
düşünme becerilerini geliştirecek öğretim yöntemleri, teknoloji kullanımı,<br />
ölçme ve değerlendirme, program ve materyal geliştirme, eğitim<br />
araştırmaları, eğitim psikolojisi vb. hususları içermelidir. Lisansüstü<br />
öğrencilerine pedagojik formasyonun yanında mesleki gelişim<br />
için “rehberlik” veya “ustalık” tarzı programlar geliştirilmeli ve böylece<br />
tecrübeli ve alanında yetkin bir hoca ile bir öğrenci eşleştirilmelidir.<br />
Lisansüstü öğrencileri, akademik kariyerlerinin başında meslekleri<br />
hakkında çoğu şeyi rastgele öğrenmektedirler. Rehber hoca,<br />
öğrenciyi sadece öğretim konusunda değil yayın, danışmanlık ve<br />
idari görevler yapma konusunda da sistematik olarak bilgilendirmelidir.<br />
Öğrenci, böyle bir sistematik eğitim sayesinde, bir öğretim üyesi<br />
olmanın ne demek olduğu hakkında daha sağlıklı bilgiler edinebilir.<br />
Daha önce değinildiği gibi, üniversiteler arasında ayrıştırmaya<br />
gidilmeli ve bazı kurumlar öğretim konusuna yoğunlaşmalıdırlar.<br />
Özellikle öğretime yoğunlaşan kurumlar, müfredat ve öğretim yön-<br />
200