Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM<br />
98<br />
3.1.5. Mali Yapı<br />
Amerikan yükseköğretiminin finansmanında son yıllarda önemli<br />
değişiklikler olmuştur. Bunlardan en önemlisi, yükseköğretimin<br />
finansmanında kamu paylarının düşmesi ve kurumsal performansa<br />
göre fon verilmesidir (Dougherty, 20004). Bu değişimler sonucu,<br />
yükseköğretim kurumları öğrenci harçlarını artırmakta, özel kaynaklardan<br />
fon bulmaya çalışmakta ve bütçe kısıtlamasına gitmektedirler.<br />
Son otuz yılda öğrencilere burs yerine kredi verilmesi yaygınlaşmakta<br />
ve bu uygulama, öğrencileri finansal olarak zorlamaktadır. Ayrıca,<br />
Amerikan yükseköğretim sistemi içerisinde, ön lisans düzeyinde<br />
eğitim veren “community college”lar özellikle dezavantajlı gruplar<br />
için, normal üniversitelere göre daha ucuz oldukları için daha cazip<br />
hale gelmektedirler.<br />
3.1.6. Kalite Güvencesi<br />
Amerika’da kalite güvencesi (quality assurance) fikri, ilk akreditasyon<br />
kurumlarının kurulmasına dayanmaktadır (Rhoades & sporn,<br />
2002). Bu kurumlar, ilk, orta ve yükseköğretim okullarının akredite<br />
olmasını yönetmektedirler. Bağımsız kurumlar şeklinde bölgesel<br />
(Kuzeybatı, Güney, Batı vs.) veya alanlar (mühendislik, dinî okullar,<br />
psikoloji, gazetecilik vs.) olarak örgütlenmişlerdir. Akreditede önce<br />
bir kurum kendi kendisini değerlendirmekte; daha sonra dışarıdan<br />
ziyaretçiler gelerek belli standartlar çerçevesinde birkaç gün inceleme<br />
yapmaktadırlar. Ziyaret sonrasında bir rapor hazırlanmaktadır.<br />
Federal hükümet fon ayırırken, akreditasyonu göz önüne almaktadır.<br />
Akademik programların 5–10 yılda bir kalite güvencesinden geçmesi<br />
Amerika’da çok yaygındır. Ayrıca, akademik programların veya<br />
bölümlerin kendi iç değerlendirmelerini de genellikle beş yılda bir<br />
yapmaları yaygın bir uygulamadır. 1970’lerden itibaren, öğrenciler<br />
de öğretim üyelerini değerlendirmektedirler ve bu değerlendirmeler<br />
yükseköğretim kurumu tarafından dikkate alınmaktadır. 1980’lerden<br />
itibaren, performans temelli fon verme bazı eyaletlerde uygulanmaya<br />
başlanmıştır. Böylece eyaletin hedefleri, performans ve ödenek<br />
sağlama arasında bir ilişki kurulmuştur. Ayrıca, kaliteyi değerlendiren<br />
ve böylece öğrencilerin yükseköğretim kurumu seçmesinde<br />
onlara rehberlik eden çok sayıda yayın vardır. Kaliteyi ölçen ve üni-