Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
YÜKSEKÖĞRETİM: KAVRAMSAL ÇERÇEVE<br />
versiteler, toplumun her kesimine ve her yaş grubuna açık kurumlar<br />
haline gelmeye başlamıştır.<br />
Piyasa ilişkileri ve şirketleşmeden bağımsız bir yükseköğretimi<br />
düşünmek hâlâ mümkün müdür? Bu soruya cevap vermek için, önce<br />
Amerika’daki üniversite ve sanayi ilişkilerine bakılacak, ardından da<br />
Türkiye’deki durum ele alınacaktır.<br />
Özellikle ABD gibi ülkelerde üniversitelerin yeniliklere imza atması,<br />
iş dünyasına yetişmiş eleman sağlaması ve sanayi ile işbirliğine<br />
gitmesi beklenmektedir (Geiger ve Sa, 2008). Çünkü küresel ekonomideki<br />
değişimler, ABD gibi ülkeleri sofistike bilginin, teknolojinin<br />
ve yeniliklerin üretilmesi ve kullanılmasına bağımlı kılmaktadır.<br />
Ayrıca, bilimdeki gelişmeler teknolojik yenilikleri kolaylaştırmıştır.<br />
Dahası, eyaletler teknolojiye dayalı ekonomik gelişmeyi tetikleyebilecek<br />
çalışmaları teşvik etmektedirler. Sanayi paralarının üniversitelere<br />
aktarılması, üniversitedeki araştırmacılara büyük fırsatlar<br />
sunmuş ve bu sayede, sözgelimi, tıp bilimi ve pratiğinde ciddi ilerlemeler<br />
yaşanmıştır. 1970’lerde Amerikan ekonomisinin yavaşlaması<br />
ve Amerika’nın uluslararası alandaki rekabeti koruma isteği, Amerikan<br />
Kongresini yeni arayışlara itmiştir. Bu amaçla Kongre, Bayh-<br />
Dole Yasasını 1980’de kabul etmiştir. Bu yasa sayesinde üniversiteler<br />
kamu paralarıyla yaptıkları araştırmalar neticesinde elde ettikleri sonuçların<br />
patent hakkını kendi adlarına almaktadırlar. Bu arada özel<br />
şirketlerin akademik araştırmalara verdikleri destek de artmıştır. Bu<br />
destek, 1970’lerin sonunda % 2,3 iken, 2000’li yıllarda % 8’i aşmıştır.<br />
Bayh-Dole Yasasının ve şirketlerin üniversitelerdeki yatırımlarının,<br />
yeni ürünler ve teknolojiler olarak amacına ulaştığı düşünülmektedir<br />
(Bok, 2003). 2000’e gelindiğinde üniversiteler, patent sayılarını<br />
on katına çıkarmış ve lisans gelirlerinden yıllık ortalama bir milyar<br />
dolar kazanmaktadırlar. Bununla birlikte, ortada son derece önemli<br />
bir sorun vardır: Az sayıdaki sıra-dışı patentten elde edilen ciddi<br />
gelirler, yine az sayıdaki üniversite tarafından paylaşılmaktadır. Bu<br />
yüzden birçok üniversite, lisanslardan önemli bir gelir elde edememiştir.<br />
Üniversite–sanayi ilişkilerinin yanında, üniversitelerin doğrudan<br />
ticarileşmesi de söz konusudur. Üniversitenin ticari faaliyetlerde bu-<br />
67