Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİMİN TEMEL MESELELERİ<br />
• Üniversiteler, iş dünyası, kamu kurumları, özel şirketler ve toplum<br />
arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve ekonomik ve toplumsal kalkınmaya<br />
katkı sağlamak,<br />
• <strong>Yükseköğretim</strong>de izlenecek ülke stratejilerini belirlemek,<br />
• Üniversitelere yapılacak ödemelerin hesaplanmasında kullanılacak<br />
performans göstergelerini belirlemek (bkz. 5.3. Mali Özerklik).<br />
5.2. Kurumsal Yönetim<br />
1981’de YÖK’ün kurulmasıyla birlikte getirilen 2547 sayılı<br />
Kanun’un 13. maddesi şöyledir:<br />
Üniversite tüzel kişiliğinin temsilcisi olan rektör, <strong>Yükseköğretim</strong> Kurulunun<br />
önereceği yükseköğretimden sonra en az 15 yıl başarılı hizmet<br />
vermiş, tercihen devlet hizmetinde bulunmuş ikisi üniversitelerde görevli<br />
profesörlerden olmak üzere dört kişi arasından devlet başkanınca<br />
beş yıl için atanır. Süresi biten rektör yeniden atanabilir.<br />
7 Temmuz 1992 tarihinde çıkarılan bir yasayla, yukarıda zikredilen<br />
13. madde kaldırılmış ve rektörlük atamasıyla ilgili olarak<br />
halen devam etmekte olan uygulama başlatılmıştır. Dönemin YÖK<br />
Başkanı İhsan Doğramacı, rektörlerin seçimle geldiği bir sistemi kabul<br />
etmemiş ve görevinden istifa etmiştir (Doğramacı, 2007). Rektör<br />
atamalarındaki mevcut uygulamaya göre, öğretim üyelerince yapılan<br />
seçimde en yüksek oyu alan 6 aday, YÖK tarafından 3’e indirilmekte<br />
ve Cumhurbaşkanına sunulmaktadır. Cumhurbaşkanı, üç kişiden<br />
birini rektör olarak atamaktadır. Mevcut rektör ataması uygulaması,<br />
öğretim üyelerinin görüşlerini dikkate almadığı gerekçesiyle toplumun<br />
farklı kesimlerince eleştirilmektedir. Cumhurbaşkanlarının<br />
rektörlük seçimlerinde en yüksek oyu almayan öğretim üyelerini<br />
rektör olarak ataması, kamuoyunda sürekli tartışılmaktadır.<br />
Mevcut rektörlük atama usulüne bir alternatif olarak, tamamen<br />
seçim sistemine geçilmesi, öğretim üyeleri tarafından istenmekte<br />
(Pollmark, 2003a) ve bu yaklaşım, özellikle büyük üniversiteler için<br />
YÖK’ün (2007) strateji raporunda da desteklenmektedir. Buna göre,<br />
öğretim üyeleri tarafından yapılan seçimde en yüksek oyu alan kişi<br />
rektör olarak atanır. Ancak bu görüşü, Türkiye’de öğretim üyeleri-<br />
167