Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
YÜKSEKÖĞRETİM: KAVRAMSAL ÇERÇEVE<br />
Üniversitelerin doğup gelişmesi ve üniversitelere yüklenen işlevler,<br />
üniversitelerin yönetim biçimleri, gelenekleri, felsefeleri, programları,<br />
üniversiteyle devlet ve toplum arasındaki ilişkiler, ülkelere<br />
göre birbirinden farklılaşmaktadır. Bütün bu konularda, özellikle Avrupa<br />
ülkelerindeki üniversiteler ile Amerikan üniversiteleri arasında<br />
önemli farklılıklar vardır. Geçmişten bu güne söz konusu farklılıklar<br />
devam etmektedir. Bu süreçte, Amerikan üniversiteleri diğerleri tarafından<br />
örnek alınan üniversiteler olmaktadır. Ancak, III. Bölüm’de<br />
ele alınacağı üzere, Amerikan üniversitelerinin de karşı karşıya olduğu<br />
sorunlar bulunmaktadır.<br />
Sonuç olarak, Bologna Sürecinde normatif mahiyette ve yaptırımcı<br />
olmayan oldukça fazla retorik üretilmiştir. AB ve AB Komisyonu,<br />
bu sürece dolaylı olarak katılmaktadır. Dolayısıyla yukarıda söz<br />
konusu edilen deklârasyonların, ülkeler üzerinde yasal veya hukuki<br />
hiçbir yaptırım gücü yoktur. Her ne kadar hükümetler, onları temsil<br />
eden bakanlar, üniversiteler, bu sürece gönüllü olarak ve heyecanla<br />
katılmakta iseler de Süreç, oldukça sorunlu ilerlemektedir. Süreçte<br />
dile getirilen birtakım konular temenni niteliğindedir. Örneğin istihdam<br />
edilebilirlik bu konulardan biridir. Süreç hakkında ulusal düzeyde<br />
ve Avrupa boyutunda düzenli olarak raporlar hazırlanmakta,<br />
ülkelerin ulaştıkları noktalar belirlenmektedir. Bologna Süreci bir<br />
standartlaştırma girişimi olarak görülebilir. Bu Süreçle birlikte, yükseköğretimde<br />
diğer ülkelerle benzeşme ve kurumsal özerklik arasında<br />
bir gerilim ortaya çıkmaktadır. Bologna Sürecinin ana hedefi<br />
olan, 2010 yılına kadar, öğrencilerin çok sayıda kaliteli dersi alabileceği<br />
ve derslerin farklı ülkelerde kolayca tanınabileceği bir Avrupa<br />
<strong>Yükseköğretim</strong> Alanı oluşturmaya henüz ulaşılamamıştır. Bu hedefe<br />
varmak ve özellikle Amerika <strong>Bir</strong>leşik Devletleri’yle rekabete girebilmek<br />
için, hâlâ ciddi reformlara ihtiyaç duyulduğu, Bologna Sürecine<br />
katılan ülkeler tarafından da kabul edilmektedir.<br />
Bologna Süreci’ne 2001 yılında katılan Türkiye, geçen süre zarfında<br />
kimi değişiklikleri uygulamaya koymuştur. Bu değişikliklerden<br />
bir tanesi, kalite güvencesi konusudur. 2005 yılında, ulusal çerçevede<br />
kalite güvence sistemine yönelik “<strong>Yükseköğretim</strong> Kurumlarında<br />
Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme” isimli bir yönetmelik<br />
83