28.04.2015 Views

Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA

Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA

Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz - SETA

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİMİN TEMEL MESELELERİ<br />

Anadolu’nun değişik bölgelerinde vakıf üniversitesi kurmak isteyenlere<br />

özel vergi teşvikleri uygulanabilir.<br />

Türkiye’nin öğrenci kapasitesini artırmasının bir yolu olarak,<br />

maliyetin öğrenci ile devlet arasında paylaşılması (örneğin harçların<br />

artırılması) da önerilmiştir (YÖK, 2007; World Bank, 2008). Kamu<br />

kaynaklarının eğitim harcamalarında yetersiz kaldığı göz önüne<br />

alındığında, özel harcamaların artırılması makul bir yol olarak görünebilir.<br />

Ancak, özellikle Amerika’daki borçlandırma sisteminin sakıncaları<br />

düşünüldüğünde, bu konuda atılacak adımlarda son derece<br />

dikkatli olunması gerekir. Öğrencilerin öğrenimleri sonrasında on<br />

yıllar boyunca borç ödemesini gerektirecek bir kredi sisteminin ilgi<br />

görmesi zordur. Bunun yerine, ihtiyaç temelli ve etkili bir burs sistemi<br />

daha cazip görünmektedir. Bunun yanı sıra, anayasal engeller<br />

kaldırılarak kâr amacı güden özel üniversitelerin kurulması halinde,<br />

daha çok sayıda kişinin üniversiteli olmasının önü açılacak ve ülke<br />

kaynakları bu konuda seferber olacaktır (Ergüder, 2008). Üstelik, bu<br />

türden özel üniversiteler, piyasada tutunabilmek için iş dünyasının<br />

ve toplumun ihtiyaçlarına daha duyarlı olmak zorunda kalacaklardır.<br />

Kapasite artırımında dikkat edilmesi gereken bir husus da, öğretim<br />

üyesi sayısına uygun olarak üniversitelerin kapasitelerinin<br />

artırılması ve kaynak israfına yol açılmamasıdır. Kapasite artırımı<br />

bir planlama çerçevesinde ve sağlam veriler temelinde yapılmalıdır.<br />

Üniversitelerde öğrenci sayısının öğretim üyesi sayısına oranı<br />

27 iken, bu oran MYO’larda 54’tür. Oysa MYO benzeri kuruluşlar<br />

için bu oran, OECD ülkelerinde 22’dir (Mikhail, 2006). MYO’lardaki<br />

öğrenci sayısının öğretim üyesi sayısına oranının, en azından üniversitelerdeki<br />

orana çekilmesi, MYO’ların halk nezdindeki algısının<br />

iyileşmesine ve öğretim kalitesinin artmasına yol açacaktır.<br />

Türkiye’de yükseköğretim arzını tartışırken unutulmaması gereken<br />

bir husus da, Türkiye’de eğitim yapan yabancı uyruklu öğrenci<br />

sayısının artırılabileceğidir. Gerek uluslararası bilimsel yayın sıralaması<br />

gerekse Gayrisafi Milli Hâsıladan AR-GE’ye ayrılan pay itibariyle<br />

Türkiye, İslam ve bölge ülkeleri arasında lider konumundadır<br />

(SESRIC, 2008; SESRTCIC, 2007). Ayrıca Türkiye’deki üniversiteler,<br />

189

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!