10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ve mevlânâ Hamdullah Sehârenpûrînin (El-besâir-li-münkirit-tevessül-i bi-ehl-ilmekâbir)<br />

kitâbında uzun yazılıdır. Bu iki kitâb 1395 [m. 1975] de İstanbulda arabî<br />

olarak neşr edilmişdir.<br />

61 — RESÛLULLAHIN (Sallallahü aleyhi ve sellem)<br />

TA’ZİYE MEKTÛBU<br />

Bu mektûb, Allahü teâlânın Peygamberi, Muhammed “aleyhisselâm” tarafından,<br />

Mu’âz bin Cebele “radıyallahü teâlâ anh” yazdırılmışdır:<br />

Allahü teâlâ sana selâmet versin!<br />

Ona hamd ederim. Herkese iyilik ve zarar, yalnız Ondan gelir. O dilemedikce,<br />

kimse kimseye iyilik ve kötülük yapamaz.<br />

Allahü teâlâ, sana çok sevâb versin. Sabr etmeni nasîb eylesin! Onun ni’metlerine<br />

şükr etmenizi ihsân eylesin!<br />

Muhakkak bilmeliyiz ki, kendi varlığımız, mallarımız, servetimiz, kadınlarımız<br />

ve çocuklarımız, Allahü teâlânın, sayısız ni’metlerinden, tatlı ve fâideli ihsânlarındandır.<br />

Bu ni’metleri, bizde sonsuz kalmak için değil, emânet olarak kullanmak,<br />

sonra geri almak için vermişdir. Bunlardan, belli bir zemânda fâideleniriz. Vakti<br />

gelince, hepsini geri alacakdır.<br />

Allahü teâlâ, ni’metlerini bize vererek sevindirdiği zemân, şükr etmemizi, vakti<br />

gelip geri alarak üzüldüğümüz zemân da, sabr etmemizi emr eyledi. Senin bu oğlun,<br />

Allahü teâlânın tatlı, fâideli ni’metlerinden idi. Geri almak için sana emânet<br />

bırakmış idi. Seni, oğlun ile fâidelendirdi. Herkesi imrendirecek şeklde sevindirdi,<br />

neş’elendirdi. Şimdi, geri alırken de, sana çok sevâb, iyilik verecek, acıyarak,<br />

doğru yolda ilerlemeni, yükselmeni ihsân edecekdir. Bu merhamete, ihsâna kavuşabilmek<br />

için sabr etmeli. Onun yapdığını hoş görmelisin! Kızar, bağırır, çağırırsan,<br />

sevâba, merhamete kavuşamazsın ve sonunda pişmân olursun. İyi bil ki, ağlamak,<br />

sızlamak, derdi belâyı geri çevirmez. Üzüntüyü dağıtmaz! Kaderde olanlar<br />

başa gelecekdir. Sabr etmek, olmuş bitmiş şeye kızmamak lâzımdır.<br />

Allahü teâlâ, hepinize selâmet versin! Âmîn.<br />

Kabristândan geçer idim,<br />

dedim burda, kimler yatır.<br />

Etrâfına şanlar saçan,<br />

kimbilir ne erler yatır.<br />

Kimi yiğit, kimi koca,<br />

kimi vekîl, kimi paşa.<br />

Kimi doçent, kimi hoca,<br />

zengin nice beğler yatır.<br />

Sırma gibiydi saçları,<br />

hergün yıkanır başları.<br />

Renkli, parlak kumaşları,<br />

devşiren gelinler yatır.<br />

Liseyi, tıbbiyeyi hep,<br />

okumuş, yıllar uğraşmış.<br />

Çok hastaya, şifâ veren,<br />

professör hekimler yatır.<br />

Allah, Resûlullah için,<br />

îmânı korumak için.<br />

Kahbe düşmana saldıran,<br />

arslan Mehmedcikler yatır.<br />

– 1017 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!