10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

te’mîn ederken, böyle yapmışlardır.]<br />

7 — Hac vakti gelmiş olmak. Hac vakti, Arefe ve bayram günleri olmak üzere,<br />

beş gündür. Yolda geçen zemân da düşünülerek, vücûb şartları, bu zemân başında<br />

mevcûd olan kimsenin ömründe bir kerre hacca gitmesi farz olur. Dâr-ül-islâmda<br />

bulunup malı olan kimsenin, hac vakti gelince, kendine hac farz olup olmadığını<br />

bilmese de, hacca gitmesi farz olur.<br />

8 — Hacca gidemiyecek kadar, kör, hasta, çok ihtiyâr ve sakat olmamak.<br />

B — Edâ şartları dörtdür:<br />

1 — Mahbûs ve men’ edilmiş olmamak.<br />

2 — Hac için gideceği yolda ve hac yerinde selâmet ve emniyyet olmak. Gemi,<br />

tren, otobüs ve tayyâreden tehlükeli olan ile gitmek lâzım olduğu zemân, hacca gitmek<br />

farz olmaz. Eşkıyâların, hâcıların canına, malına saldırdığı yıllarda hacca<br />

gitmek farz olmaz. Birkaç hâcının öldürülmesi özr sayılmaz. Hac için ayak basdı<br />

parası, vergi, rüşvet vermek câizdir. Malını, canını, hakkını kurtarmak için rüşvet<br />

vermek, her zemân câizdir. Rüşvet istemek günâh olur.<br />

3 — Mekkeden üç gün üç gecelik uzak yerlerde bulunan hür kadının hacca gidebilmesi<br />

için, üç mezhebde, zevcinin veyâ nikâhı düşmeyen ebedî mahrem akrabâsından<br />

fâsık ve mürted olmıyan âkıl ve bâlig veyâ mürâhık bir erkeğin berâber<br />

gitmesi lâzımdır. Bunun yol parasını verecek kadar, kadının zengin olması da lâzımdır.<br />

(Künûz-üd-dekâık)da yazılı Bezzârın bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Kadın, yanında<br />

bir mahremi olmadan hacca gidemez!) buyuruldu. Zemânımızda fesâd çoğaldığı<br />

için, nikâhdan ve redâ’dan olan mahrem akrabâ ile sefere gitmemelidir. Zengin<br />

olan kadının, mahremi ile bir kerre hacca gitmesine zevci mâni’ olamaz. Zîrâ<br />

zevcin farzlara mâni’ olmağa hakkı yokdur. (Hadîka)da, dil âfetleri sonunda buyuruyor<br />

ki, (Zevc, zevcesinin mahremi ile nâfile hacca gitmesine mâni’ olabilir. Gidip<br />

gelinceye kadar zevcenin nafakası, iznle gidince zevcine âid olur. İznsiz gidince<br />

zevcine âid olmaz). İkinci kısmda, otuzdördüncü maddede şartlı nikâha bakınız!<br />

Şâfi’î mezhebinde, mahremsiz olarak, iki kadın ile, farz olan hacca gidebilir.<br />

Kadının mahreminin hac yolunda ölmesi, şâfi’î mezhebini taklîd etmesi için özr olur.<br />

4 — Kadın, iddet hâlinde olmamakdır. Ya’nî kocasından yeni ayrılmış olmamakdır.<br />

Vücûb şartları bulunmakla berâber, edâ şartları da kendisinde bulunan kimsenin,<br />

o sene hacca gitmesi farz olur. O sene, hac yolunda ölürse hac sâkıt olur. Vekîl gönderilmesi<br />

için vasıyyet etmesi lâzım olmaz. O sene gitmez ise, günâh olur. Hacca gitmeği,<br />

dahâ sonraki senelere bırakırsa fâsık olur. Çünki küçük günâha devâm kebîre<br />

[büyük günâh] olur. Sonraki senelerde, hac yolunda veyâ evinde hasta veyâ<br />

habs, sakat olursa, yerine başkasını, kendi memleketinden bedel göndermesi veyâ<br />

bunun için vasıyyet etmesi lâzımdır. Bedel gönderdikden sonra iyi olursa, kendinin<br />

gitmesi de lâzım olur. Sonraki senelerde hacca giderse, te’hîr günâhı afv olur.<br />

İmâm-ı Muhammede ve imâm-ı Şâfi’îye göre, sonraki senelere bırakması câizdir.<br />

Vücûb şartlarından birisi bulunmıyan kimsenin hacca gitmesi farz olmaz. Vücûb<br />

şartlarını te’mîn etmek lâzım değildir. Meselâ, hacca gitmesi için, kendisine hediyye<br />

olunan malı, parayı alması lâzım olmaz. Vücûb şartları bulunup da edâ şartından<br />

biri bulunmıyan kimsenin hacca gitmesi farz olmaz ise de, bu âcizlik ölünciye<br />

kadar devâmlı ise, yerine bir müslimânı vekîl göndermesi veyâ öldükden sonra, yerine<br />

birinin gönderilmesi için vasıyyet etmesi lâzımdır. İbâdetler üç kısmdır:<br />

1 — Yalnız beden ile yapılan ibâdetdir. Nemâz, oruc, Kur’ân-ı kerîm okumak,<br />

zikr böyledir. Hiç kimse, başkası yerine, beden ibâdeti yapamaz. Herkesin kendisi<br />

yapması lâzımdır. Kendi yerine başkasını vekîl edemez.<br />

2 — Yalnız mal ile yapılan ibâdetlerdir. Mal zekâtı ve beden zekâtı, ya’nî sadaka-i<br />

fıtr ve toprak mahsûlleri zekâtı, ya’nî uşr ve keffâretler, ya’nî âzâd etmek, fakîrleri<br />

doyurmak ve giydirmek böyle ibâdetdir. Bir kimsenin özrü olsun, olmasın,<br />

– 340 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!