10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mes’ûl olmaz. Zevc, zevcesini ve mu’allim talebesini ta’zîr ederken ölürse, tazmîn<br />

eder. Çünki, zevcin ta’zîri vâcib değil, mubâhdır. Ya’nî, islâmiyyet erkeğin zevcesini<br />

döğmesini aslâ emr etmemişdir. Hafîf vurmasına izn vermişdir. Zevcesini aşırı<br />

döğen zevc ve talebesini aşırı döğen mu’allim ta’zîr olunur. Haksız yere, hafîf döğerlerse<br />

de ta’zîr olunurlar. Dünyâ menfe’ati için, meselâ bir kız ile evlenebilmek<br />

için [veyâ midye gibi ve elektrikle öldürülerek leş olmuş hayvân gibi harâm şeyleri<br />

yiyebilmek için] mezhebini değişdiren ta’zîr olunur. Çünki, müctehid olmıyan<br />

kimsenin, dünyâ menfe’ati için, mezhebini değişdirmesi günâhdır. Dînini ve mezhebini<br />

beğenmemiş olur. Birinci kısm, 54. cü madde, 3. cü sahîfesine bakınız!<br />

İbni Âbidîn, (Redd-ül-muhtâr)ın ellibirinci sahîfesinde buyuruyor ki, (Bir işin,<br />

bir ibâdetin sahîh olması için, dört mezhebden herhangi birine uygun olması lâzımdır.<br />

Ya’nî, o işin sahîh olması için, bir mezhebde uyulması lâzım olan şartların hepsine<br />

uygun olması lâzımdır. Bir ibâdeti yaparken, şartlarından biri bir mezhebe,<br />

başka biri de başka mezhebe uygun olursa, bu ibâdet sahîh olmaz. Meselâ, deriden<br />

kan akarsa, Hanefî mezhebinde abdest bozulur. Şâfi’î mezhebinde bozulmaz.<br />

Bir erkek, yabancı kadının derisine dokununca, Şâfi’îde, ikisinin de abdesti<br />

bozulur. Hanefîde ikisinin de bozulmaz. Derisinden kan aksa ve kadına da dokunsa,<br />

her iki mezhebe göre abdesti bozulur. Bu abdest ile kıldığı nemâz sahîh olmaz.<br />

(Bunun abdesti, bir mezhebe göre sahîh olmadığı zemân, diğer mezhebe göre<br />

sahîh oluyor. Nemâzı sahîh olur) denilemez. Bu kimse, iki mezhebi (Telfîk) etmekde,<br />

karışdırmakdadır. Böyle kimseye (Müleffık) denir. Müleffıkın ibâdetinin<br />

sahîh olmıyacağı sözbirliği ile bildirilmişdir. Bir ibâdetin bir şartı bir mezhebe, başka<br />

şartı da başka mezhebe göre sahîh olursa, bu ibâdet sahîh olmaz. Abdest alırken,<br />

başının bir parçasını mesh eden kimse, köpeğe değdikden sonra nemâz kılsa,<br />

bu nemâzı sahîh olmaz. Çünki, abdesti Mâlikîye göre sahîh değildir. Köpeğe dokununca,<br />

Şâfi’îye göre üstü necs olmuşdur. Bunun gibi, tehdîd ile, zor ile yapdırılan<br />

talâk Hanefîde sahîh olur. Boşadığı kadının kız kardeşini alabilir. Şâfi’îde ise<br />

sahîh olmaz. Bu adamın, her iki mezhebe uyarak, bu kızkardeşlerin ikisi ile birlikde<br />

evli yaşaması sahîh olmaz. Bunlar da (Telfîk) olur. Fekat bir kimse, bir ibâdeti,<br />

bir işi, bir mezhebin bütün şartlarına uyarak yapıp bitirdikden sonra, bunu tekrâr<br />

yaparken veyâ başka bir ibâdeti, başka bir işi yaparken, başka mezhebin şartlarına<br />

uyarak yapması, âlimlerin çoğuna göre sahîh olur. İhtiyâc olduğu zemân yapmak<br />

ise, sözbirliği ile sahîh olur. Hattâ bir mezhebin şartlarına uyarak yapılan bir<br />

işin, bir ibâdetin bu mezhebe göre sahîh olmadığı, başka bir mezhebe göre sahîh<br />

olduğu sonradan anlaşılsa, o mezhebe göre sahîh olduğunu düşününce, o mezhebi<br />

taklîd etmiş olur. O işi sahîh olur. [Çünki o ibâdeti kurtarmak için, mezheb taklîdine<br />

ihtiyâc hâsıl olmuşdur. Menfe’ati için, zevki için, çeşidli işlerini, çeşidli<br />

mezheblere uyarak yapmak telfîk olur. Bir ibâdeti kendi mezhebine göre yapmasına<br />

mâni’ olan bir özr hâsıl olunca, bu ibâdeti başka bir mezhebi taklîd ederek yapmak<br />

lâzım olduğu, gusl abdesti bahsinde bildirilmişdi. Başka mezhebi taklîd etmesine<br />

mâni’ olan ikinci bir özr de hâsıl olsa ve bu özr kendi mezhebine uymasına mâni’<br />

olmasa, bu ibâdeti, iki mezhebe göre de sahîh olmadığı hâlde, özr ile, ihtiyâc<br />

ile olduğu için, bu hâli telfîk olmaz. İbâdeti sahîh olur.] Başka bir mezheb taklîd<br />

edilirken, kendi mezhebinde mekrûh veyâ harâm olsa bile, o mezhebin farzlarına<br />

ve müfsidlerine uymak lâzımdır. Kendi mezhebinin harâm demesine bakılmaz).<br />

Mezhebleri telfîk eden ta’zîr olunur. (Seyf-ül-ebrâr) kitâbına bakınız!<br />

[Mâlikî mezhebinde, dokuz yaşına gelmiş kızın önünden, bir sebeb olmadan akan<br />

kırmızı, sarı veyâ bulanık kana (Hayz kanı) denir. Akmağa başlayınca, hayz olur.<br />

Devâm ederse, onbeş günden azı âdet olur. Fazlası istihâda olur. Sonraki ayda, âdeti<br />

değişirse, âdetlerinden en çoğunun üç gün fazlası hayz olur. Dahâ fazlası ve onbeş<br />

günden fazlası istihâda olur. Kürsüf kuru veyâ beyâz ıslak ise, hayzın kesildiği<br />

anlaşılır. Yetmiş yaşından sonra gelen kan hayz olmaz, istihâda olur. Kan, fâ-<br />

– 889 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!