10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

limler alâmeti bulunan, onların kıyâfetini taşıyanlardır. Ellerindeki malın halâl olduğu<br />

bilinmedikce, bunlarla alış veriş etmemelidir.<br />

Altıncı kısm — Zâlim kıyâfeti bulunmıyan, fekat fısk alâmeti bulunan kimselerdir.<br />

Meselâ, ipek elbise giyer, altın yüzük veyâ sâat gibi harâm kullanır. İçki içer.<br />

Yabancı kadınlarla konuşur. Yapdıklarının günâh olduğuna inanıyor, kendilerini<br />

suçlu biliyorlarsa, bunlarla mu’âmele harâm olmaz. Çünki, günâh işlemekle malları<br />

harâm olmaz. Ancak, günâhdan kaçmıyan, harâm maldan da kaçınmaz denilirse<br />

de, bu düşünce ile, malına harâm denilemez. Zâten, kimse günâhsız değildir.<br />

Günâh işleyip de, kul hakkından korkanlar çokdur.<br />

[Halâli, harâmı ayırd etmiyen, farzı yapmağa, harâmdan kaçınmağa ehemmiyyet<br />

vermiyen mürted [Allaha düşman] olur. Bununla alış veriş edilmez. Malı, mülkü,<br />

onun olmaz. Nikâhı sahîh olmaz. Müslimânlardan, mîrâs alamaz. Kelime-i şehâdet<br />

getirse, nemâz kılsa, ben müslimânım dese de, müslimân olmaz. Bu sözlerine<br />

ve ibâdetlerine inanılmaz. Dinden çıkmasına sebeb olan şeye pişmân olması, buna<br />

tevbe etmesi lâzımdır. (Dürr-ül-muhtâr) sâhibi “rahmetullahi teâlâ aleyh” diyor<br />

ki, karı koca mürted olup, Dâr-ül-harbe [ya’nî Amerika gibi, kâfir memleketine<br />

gidip] yerleşseler, orada çocukları ve torunları olsa, hepsini esîr alsak, kendileri<br />

ve çocukları müslimân olmağa zorlanır. Kadın ve çocukları öldürülmez. Torunları<br />

ise esîr edilir. Çünki, çocukları, babaları gibi mürteddir. Torunları, dedeye tâbi’<br />

olmaz. Kâfir oğlu kâfir gibi olurlar].<br />

İşte, buna göre alış veriş etmek lâzımdır. Bunlara dikkat etdiği hâlde harâma düşen<br />

kimse, günâhlı olmaz. Nitekim, necâsetle kılınan nemâz kabûl olmaz. Fekat,<br />

necâset olup da, bilmese kabûl olur. Necâset olduğunu nemâzdan sonra anlasa, kazâ<br />

etmek lâzım gelmez de demişlerdir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, nemâz<br />

içinde, na’lınını çıkardı. (Cebrâîl) “aleyhisselâm”, (Na’lının kirli olduğunu haber<br />

verdi) buyurdu ve nemâzı kazâ etmedi.<br />

(Bu maldan kaçınmak lâzım değilse de, kıymetli vera’dır) dediğimiz yerlerde,<br />

bu malı nereden aldın demek câiz olur. Fekat, sorunca o kimse incinirse, sormak<br />

harâm olur. Çünki vera’, ihtiyâtlı olmakdır. Müslimânı incitmek ise harâmdır. O<br />

hâlde, güzellikle sormalı. İkrâm ediyorsa, bir behâne ile yimemelidir. Çâresiz kalırsa,<br />

incitmemek için yimelidir. Başkasına da sormamalıdır. Çünki, kendisi işitirse<br />

dahâ çok üzülür. Tecessüs ve gıybet ve sû’i zan olur ki, hepsi harâmdır. İhtiyâtlı<br />

davranmak için halâl olmazlar. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” müsâfir<br />

olduğu zemân, ne verseler kabûl buyururdu. Nerden aldınız diye sormazdı. Hediyye<br />

de kabûl eder, sormazdı. Ancak şübheli olduğu meydânda ise, meselâ, Medîne-i<br />

münevvereye yeni teşrîf buyurduğu zemân, getirdikleri şeylere, hediyye mi,<br />

sadaka mı diye sorardı. Çünki, o zemân şübheli idi. Sorunca, kimse incinmezdi.<br />

Bir yerde, yağma edilmiş, çalınmış şeyler ve hayvânlar satılıyorsa, çoğunun<br />

harâm olduğunu bilen kimse, buradan birşey satın almamalıdır. Eğer ihtiyâcı<br />

çoksa, nereden aldın diye sormalı. Halâlden olduğu anlaşılanı almalıdır. Çoğunun<br />

harâm olmadığı biliniyorsa, sormadan almak câiz ise de, sormak vera’ olur.<br />

İnsan necâsetini yalnız başına satmak ve insandan ayrılan herşeyi satmak harâmdır.<br />

Hepsini gömmek lâzımdır. İnsan necâsetini yalnız başına da kullanmak câiz<br />

değildir. Toprak veyâ başka şeyle karışık satmak ve kullanmak sahîhdir. Hayvân<br />

gübresi, yalnız olarak da satılır ve kullanılır. Diğer üç mezheb imâmı “rahmetullahi<br />

teâlâ aleyhim ecma’în” hayvan gübresi satmak da câiz değildir dedi.<br />

Mekke-i mükerreme şehrinde, binâ, arsa, tarla satmak câizdir. Bunun gibi, bir<br />

kimsenin vakf erâzî üzerine yapdığı binâ mülkü olur. Bunu satması câiz olur.<br />

Mekkedeki binâları hac zemânında, hâcılara kirâya vermek harâmdır. Onlara<br />

ücretsiz olarak ikrâm olunur. (Bedâyı’)de, beşinci cild, 146. cı sahîfede diyor ki,<br />

(Mekkedeki evleri, hac zemânında, hâcılara kirâ ile vermek mekrûhdur).<br />

Şerâb yapan müslimâna üzüm ve şirâ satmak câizdir. Müslimânların şerâb sat-<br />

– 612 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!