10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

den kurtulabilen kadın pek azdır. Bunun için, hırsızlıkdan kaçınmak, ikinci şart oldu.<br />

Kocalarının malını, kocalarının izni olmadan harc eden kadınlar hırsız oluyor.<br />

Bununla, büyük günâha girmiş oluyor. Bu hâl, hemen bütün kadınlarda var gibidir.<br />

Hepsinde bu hiyânet hâsıl olmakdadır. Ancak, Allahü teâlânın koruduğu az kimse<br />

bundan kurtulmakdadır. Keşki, bunun hırsızlık olduğunu, günâh olduğunu bilselerdi.<br />

Bunu, halâl bilenleri çokdur. Halâl bilenlerin kâfir olmaları korkusu çokdur. Allahü<br />

teâlâ, kadınları şirkden men’ etdikden sonra, ikinci olarak, hırsızlıkdan men’<br />

buyurdu. Çünki, bunu halâl sanarak, çoğu kâfir olur. Bundan dolayı, bu günâh, kadınlar<br />

için, başka günâhlardan dahâ büyük oldu. Böyle kadınlar, kocalarının mallarını<br />

her zemân alarak hıyânete alışdıklarından, böylece, başkasının malını kullanmanın<br />

çirkinliği kalblerinden kalkar. Başkalarının mallarını da, habersiz kullanmak<br />

kendilerine hafîf gelir. Çekinmeden başkalarının mallarına hıyânet ve hırsızlık eder.<br />

İyi düşünülürse, böyle olacağı açıkca anlaşılır. O hâlde, kadınları hırsızlıkdan men’<br />

etmek, dîn-i islâmda çok ehemmiyyetlidir. Şirkden sonra, onlar için ikinci çirkin şey<br />

bu oldu. [Bir mü’min, kendine sâdık ve emîn olan zevcesini bu büyük günâhdan kurtarmak<br />

için, malını istediği şeklde sarf etmesine önceden izn vermelidir.]<br />

İlâve: Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” birgün Eshâb-ı kirâmına sorarak:<br />

(Hırsızların büyüğü kimdir bilir misiniz?) buyurdu. Bilmiyoruz. Siz buyurun!<br />

dediklerinde: (Hırsızların büyüğü, nemâzından çalandır ki, nemâzın erkânını<br />

temâm yapmaz!) buyurdu. Bu hırsızlıkdan da sakınmalıdır ve büyük hırsız olmakdan<br />

kurtulmalıdır. Kalbe hiçbir şey getirmiyerek, niyyet etmelidir. Niyyet doğru<br />

olmazsa, ibâdet sahîh olmaz. Kırâeti doğru okumalıdır. Rükü’ü, secdeleri,<br />

kavmeyi ve celseyi, itmînân ile yapmalıdır. Ya’nî, rükü’den kalkınca tam dikilip,<br />

bir tesbîh mikdârı durmalı ve iki secde arasında doğru oturup yine bir tesbîh<br />

mikdârı öyle durmalıdır. Böylece, kavmede ve celsede, itmînân [ya’nî tumânînet]<br />

hâsıl olur. Böyle yapmıyanlar, hırsızlardan olur ve çok azâblara yakalanır.<br />

[İbni Âbidîn, (Lukata) bahsinin sonunda buyuruyor ki, İbni Hacer ve Nevevî<br />

ve başkaları bildiriyor ki, gayb olan, çalınan birşeyi bulmak için, [hergün yirmibeş<br />

kerre] (Yâ câmi’annâsi li-yevmin lâ raybe fîhi innallahe lâ yuhlif-ül mî’âd icma’ beynî<br />

ve beyne...) düâsını okumalıdır. Buluncaya kadar okumalıdır. Noktaların yerinde,<br />

gayb olan şeyin ismini söylemelidir. (Fetâvâ-i kâri-ül-hidâye)de diyor ki, (Murâdı<br />

olan kimse, yatacağı zemân abdest almalı. Temiz bir örtü üzerinde oturup, üç<br />

def’a salevât okumalı. Sonra, herbirine Besmele çekerek on Fâtiha ve sonra onbir<br />

İhlâs okumalı. Sonra, üç salevât okumalı. Sonra sağ yanı üzere, yüzü kıbleye<br />

karşı olarak ve sağ elini sağ yanağı altına koyarak yatıp uyumalıdır. Niyyet etdiği<br />

şeyin nasıl olacağını, bi-iznillah rü’yâda görür). (Bostân-ül-ârifîn) sonunda diyor<br />

ki, İbni Ömer buyurdu ki, birşeyi gayb olan, çalınan kimse, hergün iki rek’at<br />

nemâz kılıp, selâmdan sonra, (Allahümme yâ Hâdî ve yâ Râddeddâlleti, erdid aleyye<br />

dâlletî bi-izzetike ve sultânike fe-innehâ min fadlike ve atâike) okumalıdır. 110.cu<br />

sahîfede yazılı olan istigfâr düâsını okumak da çok fâidelidir.]<br />

Kadınlardan istenilen üçüncü şart: Zinâ etmemekdir. Bu şartı, yalnız kadınlardan<br />

istemek, bu günâhın hâsıl olması, çok def’a onların râzı olmalarına bağlı olduğu<br />

içindir ve kendilerini gösterdikleri [erkeklerin kollarına atıldıkları] içindir.<br />

O hâlde, bu günâhın ilk sebebi onlardır. Bu işde, onların rızâları mu’teberdir.<br />

Bunun için, bu amelden, kadınların dahâ kuvvetli men’ edilmeleri îcâb etdi. Bundan<br />

dolayı, Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde, bu günâhda kadını erkekden evvel söyledi<br />

ve (Kadına ve erkeğe yüz sopa vurunuz!) buyurdu. Bu günâh insana, dünyâda<br />

ve âhıretde zarar verir ve bütün dinlerde yasak ve çirkin olmuşdur. Peygamberimiz<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Zinânın dünyâda üç fenâlığı vardır:<br />

Biri, güzelliği ve parlaklığı giderir. İkincisi, fakîrliğe sebeb olur. Üçüncüsü, ömrün<br />

kısalmasına sebeb olur. Âhıretdeki üç zararına gelince, Allahü teâlânın gadabına<br />

sebeb olur. İkincisi, süâlin, hesâbın fenâ geçmesine sebeb olur. Üçüncüsü, Ce-<br />

– 780 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!