10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sini, îmân etmesini, sevişmesini istiyor. İslâmiyyeti anladığı hâlde inâd edip, inanmıyanları<br />

da içine alan, umûmî bir adâlet ve se’âdet kurmağı, bütün insanlara, hayvanlara,<br />

dirilere, ölülere, ya’nî herşeye, bir râhatlık kazandırmağı emr ediyor.<br />

21 — Âhıretde Cehennemden kurtulmak, yalnız Muhammed aleyhisselâma<br />

tâbi’ olanlara mahsûsdur. Dünyâda yapılan hayrât ve hasenât, ya’nî bütün iyilikler,<br />

bütün keşfler, bütün hâller ve bütün ilmler Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” yolunda bulunmak şartı ile, âhıretde işe yarar. Yoksa, Allahü teâlânın Peygamberine<br />

tâbi’ olmıyanların yapdığı her iyilik, dünyâda kalır ve âhıretin harâb olmasına<br />

sebeb olur. Ya’nî, iyilik şeklinde görünen, birer istidrâcdan başka birşey<br />

olamaz.<br />

22 — Nitekim, dünyâdaki fâideli ve hayrlı işlerden cenâb-ı Hakkın, en çok beğendiği,<br />

câmi’ yapmakdır. Câmi’ yapmanın, çok sevâb olduğunu bildiren hadîs-i<br />

şerîfler vardır. Böyle olmakla beraber, Tevbe sûresi, onsekizinci âyetinde meâlen,<br />

(Kâfirlerin câmi’ yapmaları câiz değildir. Yerinde ve yarar bir iş değildir. Onların<br />

câmi’ yapmaları ve diğer bütün beğendikleri işleri, kıyâmetde kendilerine yaramıyacak<br />

ve Muhammed aleyhisselâma tâbi’ olmadıkları için, Cehenneme girip, çok<br />

acı azâblarda sonsuz olarak cezâlandırılacaklardır) buyuruldu.<br />

Âl-i İmrân sûresi, seksenbeşinci âyetinde meâlen, (Muhammed aleyhisselâmın<br />

getirdiği İslâm dîninden başka din istiyenlerin, dinlerini Allahü teâlâ sevmez ve kabûl<br />

etmez. Dîn-i islâma arka çeviren, âhıretde ziyân edecek, Cehenneme girecekdir)<br />

buyuruldu.<br />

Bir kimse, binlerce sene ibâdet etse ve ömrünü, nefsini temizlemekle geçirse ve<br />

güzel huyları ile yanındakilere ve keşf etdiği âletler ile, bütün insanlara fâideli olsa,<br />

Muhammed aleyhisselâma tâbi’ olmadıkça ebedî se’âdete kavuşamaz.<br />

Nisâ sûresi, onüçüncü âyet-i kerîmesinde meâlen, (Allahü teâlânın ve Peygamberi<br />

Muhammed aleyhisselâmın emrlerine aldırış etmiyenler, beğenmiyenler,<br />

asra, fenne uygun değildir, modern ihtiyâclara kâfi değildir diyenler, kıyâmetde<br />

Cehennem ateşinden kurtulamıyacaklardır. Bunlara, Cehennemde, çok acı azâb<br />

vardır) buyuruldu.<br />

23 — Bu dünyâ, âhıretin tarlasıdır. Burada tohumlarını ekmeyip yiyenler, böylece<br />

bir tohumdan katkat meyve kazanmakdan mahrûm kalanlar, ne kadar tâli’siz<br />

ve ahmakdır. Kardeşin kardeşden kaçacağı, ananın evlâdını tanımıyacağı o gün için,<br />

hâzırlanmıyorlar. Böyle kimseler, dünyâda da, âhıretde de zarardadırlar ve sonunda<br />

pişmân olacaklardır. Aklı başında olan, bu dünyâyı fırsat bilir. Bu kısa zemânda,<br />

yalnız dünyâ lezzetleri ile zevklenmek için değil, belki bu fırsatda, tohum ekmek<br />

ve bir hayrlı iş, ya’nî Allahü teâlânın beğendiği işi yaparak, âyet-i kerîmede<br />

bildirilen katkat fazla meyveleri toplamak istemelidir. Cenâb-ı Hak, bu kısa zemânda<br />

yapılacak, hayrlı işlere ve ibâdetlere sonsuz ni’metler ihsân edecekdir. Peygamberine<br />

tâbi’ olmıyan, islâmiyyeti beğenmiyenlere de, sonsuz azâb yapacakdır.<br />

[Nitekim, Nisâ sûresi yüzyetmişikinci âyet-i kerîmesinde meâlen, (Muhammed<br />

aleyhisselâma inanıp, âhırete yarayan işleri yapanlara [ya’nî ahkâm-ı islâmiyyeye<br />

uyanlara], Allahü teâlâ, va’d etdiklerini verecek ve ayrıca çok ihsân yapacakdır.<br />

Allahü teâlâya ibâdet etmeği, ya’nî Muhammed aleyhisselâma itâ’at etmeği,<br />

aşağılık, gericilik sanıp, kendilerine asrî ve münevver diyerek, büyüklük taslıyanlara,<br />

çok azâb edecekdir. Kendilerini herkesin üstünde sanan bu kâfirleri, Cehennemden<br />

kurtaracak bir yardımcı, Allahü teâlâdan başka bir kuvvet sâhibi bulunmıyacakdır)<br />

buyuruldu.]<br />

Niçin böyle sonsuz azâb yapacağını kendisi bilir. İnsanların kısa aklları, bunun<br />

sebebini kavrıyamaz. Meselâ, dünyâda yapılan cinâyetlere de, çeşidli cezâlar emr<br />

etmişdir. Bunların sebebini ve hikmetini hiçbir insan anlıyamaz. İşte, böyle geçici<br />

kısa bir zemândaki küfre, sonsuz azâb edecekdir.<br />

– 40 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!