10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

meleri eskiden de, şimdi de islâm âdeti değildir. Dinsizlerden, islâm tesettürünü<br />

bilmiyenlerden gelmekdedir. Harâmlar yayılsa, yerleşseler de, islâm âdeti olamazlar.<br />

Kâfirlere benziyenin, onlardan olacağı, hadîs-i şerîfde bildirilmişdir. Pantalon,<br />

manto altına giyilebilir ise de, mantonun pantalon yokmuş gibi dizleri örtmesi lâzımdır.<br />

Şalvar, çok geniş olduğu için, âdet olan yerlerde, kadınlar için de, iyi bir<br />

örtü olur. Âdet olmıyan yerlerde fitneye sebeb olursa, kullanması câiz olmaz. Kâdî<br />

Senâullah-ı Pâni-pütî, Şâh Veliyyullah-ı Dehlevînin (Tefhîmat) kitâbı sonundaki<br />

yedinci vasıyyetini açıklarken, (Gömlekle ve peştemal sararak ve na’lın giyerek<br />

ve benzeri şeylerle sokağa çıkmak, eskiden islâm âdeti idi. Şimdi, bu âdetin bulunmadığı<br />

yerlerde, bunlarla sokağa çıkmak, gösteriş olur. Peygamberimiz “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem”, gösterişi, şöhret yapmağı yasak etmişdir. Mü’minlerin âdeti<br />

olan şeylerle örtünmelidir. Ayrılık yapmamalıdır) buyuruyor. Geniş manto ile<br />

örtünmek âdet olan yerlerde, kadının çarşafla sokağa çıkması da böyledir. Ayrıca,<br />

islâm örtüsü ile alay edilmesine sebeb olarak, günâh da olur. İkinci kısm otuzdokuzuncu<br />

maddenin sondan 3. cü sahîfesine bakınız! (Fâideli Bilgiler) 281 den<br />

başlıyarak kadının örtünmesi uzun yazılıdır.]<br />

Nemâzda ve nemâz dışında, avret yerini başkalarının yan taraflardan görmemeleri<br />

için, örtmek farz olup, kendinden örtmesi farz değildir. Rükü’da iken, kendi avret<br />

yerini kendi görürse, nemâzı bozulmaz. Fekat, bakması mekrûhdur. Cam gibi,<br />

naylon gibi, altının rengi görünen şey ile, örtü olmaz. Örtü dar olup veyâ bol ise de,<br />

herhangi avret yerine yapışıp uzvun belli olması, nemâza zarar vermez. Fekat,<br />

böyle, başkalarına karşı örtülmüş olmaz. Başkasının, böyle belli olan kaba avretine<br />

bakmak harâmdır. Erkeklerin (Sev’eteyn) denilen ön ve arka uzvları ve kaba etleri<br />

(Kaba avret)dir. Yorgan altında çıplak yatan bir hasta, başı yorgan içinde iken,<br />

îmâ ile nemâz kılınca, çıplak kılmış olur. Başını yorgandan dışarı çıkarıp kılarsa, yorganla<br />

örtülü kılmış olup, câiz olur. İnsanın örtünmesi değil, avret yerinin örtünmesi<br />

şartdır. Karanlıkda, yalnız odada, kapalı çadırda çıplak kılmak câiz değildir.<br />

Avret yerini örtmekden âciz kalan kimse, nemâzda oturduğu gibi veyâ dahâ iyisi,<br />

ayaklarını kıbleye uzatıp, elleri ile önünü örtüp, îmâ ile kılar. Çünki, avret yerini<br />

örtmek, nemâzın diğer farzlarından dahâ mühimdir. [Görülüyor ki, çıplak kalanın<br />

da, nemâzı vaktinde kılması, kazâya bırakmaması lâzımdır. Tenbellikle kılmıyanların<br />

ve kazâ nemâzlarını ödemiyenlerin, büyük suç altında sorumlu olduklarını,<br />

buradan da anlamalıdır.] Çıplak olan, yanında bulunanlardan örtü ister.<br />

Söz verilirse, vaktin sonuna kadar bekler. Su olmayınca, suyu ümmîd edenin de vaktin<br />

sonuna kadar, su beklemesi, ancak bundan sonra teyemmüm etmesi lâzımdır.<br />

Parası olanın su ve örtü alması lâzımdır. Dörtde birinden azı temiz olan örtüden<br />

başka birşey bulamıyan kimsenin, bu örtü ile kılması veyâ oturup îmâ ile kılması<br />

câiz olup, dörtde biri temiz olan örtü ile, ayakda kılması lâzımdır ve nemâzını iâde<br />

etmez.<br />

Seferî olan, bir mil içinde, içmeden fazla su bulamazsa, necâsetli örtü ile kılar<br />

ve iâde etmez. Mukîm olanın, ya’nî müsâfir olmıyanın, necs örtü ile kılması câiz<br />

değildir. Temizlemesi mümkin ve lâzımdır. Çünki, şehrde su bulmak ihtimâli fazladır.<br />

Su bulunmadığı muhakkak ise, mukîm de necâsetli örtü ile kılabilir ve teyemmüm<br />

eder. (Redd-ül-muhtâr)ın beşinci cildinde buyuruyor ki:<br />

İnsanların, birbirine görünmesi ve bakması, dört dürlüdür:<br />

Erkeğin kadına, kadının erkeğe, erkeğin erkeğe, kadının kadına bakmasıdır. Erkeğin<br />

kadına bakması da dörde ayrılır:<br />

Erkeğin yabancı hür kadına, kendi zevcesine ve kendi câriyelerine ve bakması<br />

câiz olan onsekiz akrabâsına, başkalarının câriyelerine bakmasıdır.<br />

Erkeklerin yabancı kadının yüzünden ve avuçlarının içinden ve dışından başka<br />

yerine bakmaları dört mezhebde de harâmdır. Kızların yüzlerine şehvet ile bakmaları<br />

da harâmdır. Bunun için, kızların yüzlerini de örtmeleri lâzımdır. Hasî, ya’nî<br />

– 165 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!