10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

li cemâ’atler yaparlar. Her cemâ’at için, ezân ve ikâmet okunur. Böyle câmi’de, yalnız<br />

kılan da, ezân ve ikâmeti kendi işiteceği kadar sesle okur.<br />

3 — Müsâfir olanlar, kendi aralarındaki cemâ’at ile de, yalnız kılarken de,<br />

ezân ve ikâmet okur. Yalnız kılanın yanında, arkadaşları kılıyorsa, ezânı terk<br />

edebilir. Seferî olan kimse, bir evde yalnız kılarken de, ezân ve ikâmet okur.<br />

Çünki, câmi’de okunan, onun nemâzı için sayılmaz. Seferî olanlardan ba’zısı, evde<br />

ezân okursa, sonra kılanlar okumaz. Yola en az üç kişi çıkmalı ve biri emîrleri<br />

olmalıdır.<br />

Akllı çocuğun, a’mânın, veled-i zinânın, vaktleri ve ezân okumasını bilen câhil<br />

köylünün ezân okuması, kerâhatsiz câizdir. Cünüb kimsenin ezân ve ikâmet okuması<br />

ve abdestsiz ikâmet okumak ve kadının, fâsıkın, serhoşun, aklsız çocuğun ezân<br />

okumaları ve oturarak ezân okumak tahrîmen mekrûhdur. Bunların ezânları tekrâr<br />

okunur. Ezânın sahîh olması için, müezzin, müslimân ve akllı olmalı ve nemâz<br />

vaktlerini bilmeli ve sözüne inanılan âdil bir kimse olmalıdır. [Takvîmlerin de böyle<br />

bir müslimân tarafından hâzırlandığını bilmek veyâ sahîh olduklarına böyle bir<br />

müslimânın şâhid olması lâzımdır. Yüzlerce senedir sâlih müslimânların hâzırladıkları<br />

ve bütün müslimânların tâbi’ oldukları takvîmlerdeki vaktleri değişdirmemelidir.]<br />

Nemâzın sahîh olması için, vaktinde kıldığını iyi bilmek şartdır. Fâsık kimsenin<br />

[ya’nî içki içen, kumar oynayan, yabancı kadınlara bakan, zevcesini, kızını<br />

açık gezdirenin] ezânı sahîh olmaması, ibâdetlerde bunun sözü kabûl edilmediği<br />

içindir.<br />

[Görülüyor ki, radyo [Mizyâ’] ile ve minârede ho-parlör [Mükebbirüssavt] ile<br />

ezân okumak ve vaktinden evvel okumak ve bunları, ezân olarak dinlemek câiz olmaz.<br />

Bunlar, hem kabûl olmaz, hem de günâh olur. Bunları şartlarına uygun olarak<br />

tekrâr okumak lâzımdır. Kim olduğu bilinmiyen ve görülmiyen kimsenin sesi<br />

sebebi ile, elektriğin hâsıl etdiği sesler ve plâk ile hâsıl edilen sesler, her bakımdan<br />

ezân değildir. Bundan başka, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (İbâdetleri,<br />

bizim gibi yapmıyanlar, bizden değildir) buyurdu. Ezânı, sâlih bir müslimânın,<br />

yüksek bir yere çıkarak, Onun okutduğu gibi okuması lâzımdır. Hele, öğle<br />

ezânı vaktinden evvel okununca, öğlenin ilk sünneti kerâhet vaktinde kılınmış<br />

oluyor. Küçük günâha devâm, büyük günâh olmakdadır.]<br />

Sünnete uygun olarak okunan ezânı duyan kimse, cünüb olsa da, câmi’ hâricinde<br />

Kur’ân-ı kerîm okuyor ise de, işitdiğini yavaşça söylemesi sünnetdir. Başka birşey<br />

söylemez. Selâma cevâb vermez. Bir iş yapmaz. Ezânı işiten erkeklerin işini bırakıp,<br />

cemâ’ate gitmesi vâcibdir. Evinde ehli ile de cemâ’at yapabilir. Fekat, [câmi’de<br />

sâlih imâm varsa] câmi’e gitmek efdaldir.<br />

[(Cevhere)de diyor ki, (Fârisî dil ile okunan ezânın sahîh olmadığı (Kerhî)<br />

şerhinde yazılıdır. Zâhir ve en doğru söz de budur). (Merâkıl-felâh)da diyor ki,<br />

(Ezân olduğu anlaşılsa da, arabcadan başka dil ile ezân okumak câiz değildir)].<br />

Hutbe dinlerken, avret yeri açık iken, yemekde, din dersi okumakda iken ve câmi’<br />

içinde Kur’ân-ı kerîm okurken ezân tekrâr edilmez. Fekat, ezân sünnete uygun<br />

okunmıyorsa, meselâ ba’zı kelimeleri değişdirilmiş, terceme edilmiş ise ve ba’zı<br />

yerinde tegannî ederek okuyorsa [veyâ ezân sesi, ho-parlör denilen âletden geliyorsa]<br />

bunu işiten, hiçbir parçasını tekrâr etmez. Fekat, bunları da hurmet ile dinlemek<br />

725.ci sahîfemizde yazılıdır.<br />

[(Berîka)da binotuzbirinci ve binaltmışikinci sahîfelerinde diyor ki, (Nemâz vaktlerini<br />

bilmiyen ve tegannî, elhân ederek, ya’nî mûsikî perdelerine uyarak okuyan<br />

kimse, ezân okumağa ehl değildir. Bunu müezzin yapmak câiz değildir, büyük günâhdır.<br />

Kur’ân-ı kerîmi, zikri, düâyı elhân ile okumanın sözbirliği ile harâm olduğu<br />

(Bezzâziyye)de yazılıdır. Ezân okumak da ve vaktinden evvel okumak da böyledir.<br />

Ezân okurken, yalnız iki (Hayye alâ...) da tegannî etmeğe izn verilmişdir.<br />

Kur’ân-ı kerîm okumakda tegannîye izn verilmesi, Allahü teâlâdan korkarak<br />

– 206 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!