10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

mağa çalışır. Kendisinin ve zevcesinin akrabâsından fâsık olanlar [kötü kimseler],<br />

zevcesinin dînini, ahlâkını bozmak istiyenler varsa, onları evine almaz ve evlerine gitmez.<br />

Onlarla görüşmez ve zevcesini görüşdürmez. Fekat, onlara da ve hiçkimseye<br />

sert davranmaz. Hattâ, münâkaşa etmez. Fitne çıkmasına sebeb olmaz. Dinlerine ve<br />

dünyâlarına zarâr gelecek şeylerden sakınır. Herkese karşı, güler yüzlü olmalıdır.<br />

(Ukûd-üd-dürriyye)de diyor ki: (Zevc sefere çıkmak isteyince, zevcesi, nafaka<br />

vermiyeceğinden korkarak, bir aylık nafakası için, kefîl göstermesini hâkimden istiyebilir.<br />

Sefere çıkmıyan zevcinden kefîl istiyebilmesi için, nafaka mikdârının, hâkim<br />

tarafından veyâ ikisi aralarında anlaşarak tesbît edilmiş olması lâzımdır).<br />

(Behcet-ül-fetâvâ)da diyor ki: (Zeyd kızını Amre tezvîc edip, Amr zevcesini çağırmadığı<br />

için, zevcesinin babası evinde kaldığı zemânın nafakasını verir). (Feyziyye)de<br />

diyor ki: (Zevci zengin olan kadın, oğlundan nafaka istiyemez. Bâlig ise<br />

de, farz olan ilmleri tahsîl etdiği için fakîr olana, zengin olan babası bakar). (Bahrül-fetâvâ)da<br />

diyor ki: (Zevci nafaka bırakmadan, başka diyâra giden kadın, zevcinin<br />

emânet bırakmış olduğu maldan nafaka vermesi için, emânet bulunan kimseyi<br />

zorlıyamaz. Hâkim vâsıtası ile alabileceği, (Hindiyye)de yazılıdır. İnsan, hayvanına<br />

nafaka vermesi için, İmâm-ı Ebû Yûsüfe göre cebr olunur.) Otuzdokuzuncu<br />

maddeye bakınız!]<br />

Bâin ve ric’î talâkla boşanan kadının, iddet zemânında, nafakasını zevcin vermesi<br />

farzdır. Mürted olmak veyâ üvey oğlunu şehvetle öpmek gibi suç ile ayrılarak<br />

veyâ kocası ölerek iddet bekliyen kadına nafaka vermesi farz değildir. Üç talâkda<br />

boş olan kadın, iddet zemânında mürted olursa, nafaka verilmez.<br />

[Şimdi, hayât müşterekdir diyenleri işitiyoruz. Bu sözleri doğrudur. Fekat, bu<br />

sözün ma’nâsı, onların anladıkları gibi değildir. Ya’nî, kadın da gitsin, para kazansın<br />

demek değildir. Bunun ma’nâsı, erkek gitsin, çalışsın, kazansın. Lüzûmlu şeyleri,<br />

dışardan alıp getirsin. Kadın da, hergün zevkınde gezmeyip, boş vakt geçirmeyip,<br />

ev içindeki kadınlık vazîfelerini yapsın demekdir. Erkeğin vazîfesi, dışardaki<br />

işleri, kadının vazîfesi içerdeki işleri yapmakdır.]<br />

2 — Fakîr çocuğun nafakasını yalnız babası verir. Babası fakîr ise, babasına<br />

ödetmek üzere, zengin olan anası verir. Anası da fakîr ise, zengin olan dedesi verir.<br />

Çocuk zengin ise, kendi malından nafakalanır. Malı olmıyan yetîmin anası, dayısı<br />

ve amca çocukları zengin olsalar, nafakasını anası verir. Babası gâib, anası fakîr,<br />

amcası zengin olan çocuğun nafakasını amcası verir. Yakın asebe gâib veyâ fakîr<br />

olunca, uzak olanı verir. Anadan başkası, çocuğa verdiği nafakayı babasından<br />

istiyemez. Anası, çocuğunu emzirmeğe zorlanamaz. Para ile emzirecek başka kadın<br />

bulunamazsa, ananın emzirmesi vâcib olur. Anaya ücret verilmez. Boşanan anayı,<br />

iddetden sonra, para ile süt anası tutmak câiz olur. Ana ücret ile, yabancı kadın<br />

parasız emzirmek istese, çocuk yabancıya emzirtilir.<br />

Erkek çocuğa, bâlig oluncaya kadar nafaka verilir. Kız çocuklara evleninciye kadar<br />

ve bâlig olan hasta oğula iyi oluncaya kadar babası bakar. Bunlar zengin ise,<br />

kendi malları ile nafakalanırlar. Veled-i zinâya babası nafaka vermez.<br />

(Lakît), geçim sıkıntısı veyâ nâmûs korkusu ile terkedilmiş çocuk demekdir. Çocuğu<br />

terk etmek günâh, görünce alıp ölümden kurtarmak şehrde sünnet, tenhâ yerde<br />

ise farzdır. Kuyuya düşecek a’mâyı kurtarmak da böyledir. Dâr-ül-islâmda<br />

bulunan çocuk, hür ve mü’min olur. Nafakası ve sultân nikâhını yapınca mehr parası<br />

çocuğun malından veyâ akrabâsından alınır. Bunlar yoksa, Beyt-ül-mâl verir.<br />

Çocuğu başkası bundan zorla alamaz. Benim çocuğumdur diyen bir adamın sözü<br />

kabûl edilir. Kadın söylerse, iki şâhid istenir. İlm öğretilir. Sonra san’ate verilir.<br />

Bulunduğu yerin mülkî âmirinden izn almadan sünnet etdirilemez ve malı satılamaz<br />

ve iznsiz yapılan masraflar, çocuğa teberru’, ya’nî hediyye olur.<br />

3 — Zengin olan çocukların, fakîr olan ana babalarına nafaka vermesi farzdır.<br />

Kız ve oğlan çocuklar eşit mikdârda verir. Anaya, babaya bakmak, bunlar öldük-<br />

– 591 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!