10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yâ, bioloji, astronomi gibi bilgileri öğrenmek tâ’atdır, kurbet değildir. Çünki kâfir,<br />

Allahü teâlânın varlığını, bunları öğrenirken değil, öğrendikden sonra anlar.<br />

Tâ’at, kötü niyyet ile yapılırsa, günâh olur. Güzel niyyetlerle tâ’atın sevâbı artdırılır.<br />

Meselâ, câmi’de oturmak, tâ’atdır. Mescidin, Allahü teâlânın evi olduğunu<br />

düşünerek, Allahü teâlânın evini ziyâreti de niyyet ederse, sevâbı dahâ çok olur.<br />

Nemâz kılmağı beklemek için de niyyet ederse ve dışarda gözü, kulağı günâh işlemesin<br />

diye de ve mescidde i’tikâf ederek âhıreti düşünmeği de, mescidde, Allahü<br />

teâlânın adını zikr etmeği de, orada emr-i ma’rûf ve nehy-i münker etmeği, ya’nî<br />

va’z etmeği de, va’z dinlemeği de, yâhud Allahü teâlâdan hayâ ederek edebli olmağı<br />

da niyyet ederse, her niyyeti için ayrı sevâblara kavuşur. Her tâ’atda böyle<br />

çeşidli niyyetler ve sevâblar da vardır. İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh”, hacca vekîl<br />

göndermeği anlatırken de, bunları ta’rîf etmekdedir.<br />

Her mubâh, iyi niyyet ile yapılınca tâ’at olur. Kötü niyyet ile yapılınca, günâh<br />

olur. Koku sürünen, iyi giyinen kimse, dünyâ lezzeti için veyâ gösteriş yapmak,<br />

öğünmek için veyâ kendini kıymetlendirmek için, yâhud yabancı kadınları, kızları<br />

avlamak için şık giyinirse, günâh işlemiş olur. Dünyâ lezzetini tatmak için olan<br />

niyyetine azâb verilmez ise de, âhıret ni’metlerinin azalmasına sebeb olur. Başka<br />

niyyetleri için azâb görür. Bu kimse, sünnet olduğu için koku sürünür, şık giyinirse,<br />

câmi’e saygı için, câmi’de yanına oturan müslimânları incitmemek için, temiz<br />

olmak için, sıhhatli olmak için, islâmın vakârını, şerefini korumak için niyyet<br />

edince, her niyyeti için ayrı sevâblar kazanır. Ba’zı âlimler buyuruyor ki, her mubâh<br />

işde, hattâ yimede, içmede, uyumada ve halâya girmekde bile iyi niyyet etmeği<br />

unutmamalıdır. İnsan, mubâh bir işe başlarken, niyyetine dikkat etmelidir.<br />

Niyyeti iyi ise, o işi yapmalıdır. Niyyeti, yalnız Allahü teâlâ için olmazsa, yapmamalıdır.<br />

Hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ, sizin sûretlerinize, mallarınıza, bakmaz. Kalblerinize<br />

ve amellerinize bakar) buyuruldu. Ya’nî, Allahü teâlâ, insanın yeni, temiz<br />

elbisesine, hayrât ve hasenâtına, malına, rütbesine bakarak sevâb ve ikrâm vermez.<br />

Bunları ne düşünce ile, ne niyyet ile yapdığına bakarak, sevâb veyâ azâb verir.<br />

O hâlde, her mü’mine önce lâzım, birinci farz olan şey, îmânı, farzları, harâmları<br />

öğrenmekdir. Bunlar öğrenilmedikce, müslimânlık olamaz. Îmân elde tutulamaz.<br />

Hak borcları ve kul borcları ödenilemez. Niyyet, ahlâk düzeltilemez ve temizlenemez.<br />

Düzgün niyyet edinilmedikce, hiçbir farz kabûl olmaz. (Dürr-ül-muhtâr)daki<br />

hadîs-i şerîfde, (Bir sâat ilm öğrenmek veyâ öğretmek, sabâha kadar ibâdet etmekden<br />

dahâ sevâbdır) buyuruldu. (Hadarât-ül-kuds) müellifi, doksandokuzuncu sahîfede<br />

diyor ki, (İmâm-ı Rabbânîden (Buhârî), (Mişkât), (Hidâye), (Şerh-i Mevâkıf)<br />

kitâblarını okudum. Gençleri ilm öğrenmeğe teşvîk ederdi. Önce ilm, sonra tarîkat<br />

buyururdu. Benim, ilmden kaçındığımı, tarîkatden zevk aldığımı görünce, hâlime merhamet<br />

ederek, kitâb oku! İlm öğren! Câhil sofu, şeytânın maskarası olur, [Rütbetülilmi<br />

a’ler rüteb] ya’nî, rütbelerin en üstünü, ilm rütbesidir buyurdu).<br />

İhlâs ile, ya’nî Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşmak ve sevâb kazanmak<br />

niyyeti ile, farzları, sünnetleri yapmağa ve harâmlardan ve mekrûhlardan kaçınmağa,<br />

ya’nî ahkâm-ı islâmiyyeyi yerine getirmeğe (İbâdet etmek) denir. Niyyetsiz,<br />

ibâdet olamaz. Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” tâbi’ olmak için,<br />

önce îmân etmek, sonra ahkâm-ı islâmiyyeyi öğrenmek ve yapmak lâzımdır.<br />

Îmân etmek, Ona tâbi’ olmağa başlamak ve se’âdet kapısından içeri girmek demekdir.<br />

Allahü teâlâ Onu, dünyâdaki bütün insanları se’âdete da’vet için gönderdi<br />

ve Sebe’ sûresi, yirmisekizinci âyetinde meâlen, (Ey sevgili Peygamberim “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem”! Seni, dünyâdaki bütün insanlara ebedî se’âdeti müjdelemek<br />

ve bu se’âdet yolunu göstermek için, beşeriyyete gönderiyorum) buyurdu.]<br />

Meselâ, Ona uyan bir kimsenin, gün ortasında bir parça uyuması, Ona uymaksızın,<br />

birçok geceleri ibâdetle geçirmekden, katkat dahâ kıymetlidir. Çünki, (Kaylûle)<br />

etmek, ya’nî öğleden önce biraz yatmak âdet-i şerîfesi idi. Meselâ, Onun dî-<br />

– 20 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!