10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

madığı gibi, kuru cezbe de yokdur. Onun için, sâlikin yolu kesilmez. Bu yol, Peygamberlere<br />

“aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” mahsûs olan caddedir. Bu büyükler,<br />

çeşidli derecelerine göre, bu yoldan vâsıl olmuşlardır. Âfâkı ve enfüsü bir adımda<br />

geçmişler, ikinci adımı, âfâk ve enfüsün ilerisine koymuşlardır. Sülûk ve cezbeyi<br />

geride bırakmışlardır. Çünki, sülûkün nihâyeti, Seyr-i âfâkînin sonuna kadardır.<br />

Cezbenin nihâyeti, Seyr-i enfüsînin sonuna kadardır. Seyr-i âfâkî ve enfüsî temâm<br />

olunca, sülûk ve cezbe de temâm olur. Bundan sonra ne sülûk kalır ne cezbe.<br />

Bu sözümüzü sülûk ve cezbe sâhibleri anlıyamaz. Çünki, onlara göre, âfâk ve<br />

enfüsün üstünde yol yokdur. İnsanın ömrü sonsuz olup, hep seyr-i enfüsî yapsa, yine<br />

temâmlıyamaz. Bu büyüklerden biri buyuruyor ki, fârisî beyt tercemesi:<br />

Eğer bütün ömrünce yürüse de insan,<br />

Kendinden dışarı çıkmağa bulmaz imkân.<br />

Bu yolu bana gösterenler o kadar büyükdür ki, Onların sâyesinde gözümü açdım.<br />

Onların sâyesinde bunları söyliyebiliyorum. Tesavvufun elifbâsını Onlardan<br />

öğrendim. Mevleviyyet derecesine Onların teveccühü ile kavuşdum. Eğer ilmim<br />

varsa, Onların ilm deryâlarından birkaç damladır. Eğer ma’rifet sâhibi isem, Onların<br />

iltifâtlarının eseridir. Nihâyetin başlangıcda yerleşmiş bulunduğu yolu Onlardan<br />

öğrendim. Kayyûmluk cihetine çeken ipin ucunu Onlardan aldım. Onların<br />

bir bakışı ile, öyle şeylere kavuşdum ki, başkaları kırk gün çile çekmekle göremez.<br />

Onların sözünden öyle şeyler edindim ki, başkaları senelerle çalışmakla ele geçiremez.<br />

Fârisî iki beyt tercemesi:<br />

Şemseddînin bir bakışına Tebrîzde kavuşan kişi,<br />

Çile çıkaranlara güler, ayblar dâim herkesi.<br />

Nakşibendiyye, nasıl kâfile sürücüdür?<br />

Kâfilesini gizlice maksada götürür.<br />

Bu büyükler, yola, seyr-i enfüsîden başlıyor. Seyr-i âfâkîyi bununla berâber yapmış<br />

oluyor. Bu hâle, (Sefer der vatan) sözü ile işâret ediyorlar.<br />

Bu büyüklerin yolu pek kısadır. Maksada çabuk ulaşdırır. Başkalarının yolunun<br />

sonu, bu yolun başlangıcına varır. Bunun içindir ki, (Biz, nihâyeti, başlangıca<br />

yerleşdirdik) buyurmuşlardır. Velhâsıl, bu büyüklerin yolu, başka tesavvuf yollarından<br />

çok yüksekdir. Diyebilirim ki, bunların huzûru ve âgâh olmaları [Allahü teâlâ<br />

ile her ân beraber olmaları], Onların çoğunun huzûrunun üstündedir. Bunun<br />

içindir ki, (Bizim bağlılığımız, bütün bağlılıkların üstündedir) buyurmuşlardır. Fekat,<br />

âfâk ve enfüsün dışında ve sülûk ve cezbenin üstünde Evliyâya yol olmadığı<br />

için, bu büyükler de, ister istemez âfâk ve enfüsün ötesinden konuşmamışlar.<br />

Cezbe ve sülûkün dışından haber vermemişler. Evliyâlık kemâlâtına uygun olarak,<br />

(Evliyâ, Fenâ ve Bekâdan sonra herşeyi kendilerinde görür. Kendilerinde bulurlar)<br />

buyurmuşlardır. Kendilerinde seyr etdikleri için, Zâriyât sûresinin (Kendinizde<br />

bulunmakdadır, niçin görmüyorsunuz?) meâlindeki âyet-i kerîmesine uymuşlardır.<br />

Allahü teâlâya hamd ve şükrler olsun ki, bu büyükler, enfüsün dışından haber<br />

vermedi iseler de, enfüse bağlanıp kalmış da değildirler. Enfüsü de, âfâk gibi<br />

(Lâ) deyip yok etmek istiyorlar. Allahü teâlâdan başka olan herşey gibi, onu da<br />

yok biliyorlar. Muhammed Behâeddîn-i Buhârî “kuddise sirruh” buyurdu ki,<br />

(Her gördüğün, her işitdiğin ve her bildiğin, O değildir. Bunların hepsini, (Lâ) derken,<br />

yok etmek lâzımdır). Fârisî beyt tercemesi:<br />

Nakşibenddirler fekat, her nakşa bağlanmazlar,<br />

insanlar, şaşkınlıkdan, başka nakş ararlar.<br />

Başka şeyleri yok etmek başkadır. Başka şeylerin yok olması başkadır.<br />

– 937 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!