10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

de, en hafîf kazfde vurulur.<br />

Ta’zîr, katl etmekle de olur. Bir adamı yabancı kadınla zinâ hâlinde gören<br />

kimse, bağırmakla veyâ döğmekle ayıramıyacağını anlarsa, katli câiz olur. Kadın<br />

zinâya râzı olmuş ise, kadın da öldürülebilir. Zevcesini veyâ mahremini zinâ hâlinde<br />

gören, onu da, adamı da birlikde öldürür. Başka sûretle korkutmağa lüzûm<br />

yokdur. Bir kadın veyâ oğlan, kendisini zorlıyan adamı öldürebilir. Bütün bunlarda<br />

öldürenin isbât etmesi lâzımdır ki, kolay birşey değildir. Kadını aldatıp kocasından<br />

ayıran kimse, kadını verinciye veyâ ölünciye kadar habs olunur.<br />

Zulm ile, yol kesmekle, soygunculukla ve kul hakkı olan büyük günâhları, hırsızlık,<br />

lûtîlik yapmakla meşhûr olanları günâh işlerken görenler, başka şey ile<br />

mâni’ olamadıkları zemân, öldürmeleri herkese câiz, hattâ sevâbdır. Hâkimlerin<br />

öldürmesi ise vâcibdir.<br />

Ta’zîr, memleketden nefy ederek, sürerek ve evini yıkarak da olur. Halka eziyyet<br />

edenler, zinâyı âdet eden bekârlar nefy olunur. Çalgı çalınan evin hurmeti kalmaz.<br />

Halîfe Ömer “radıyallahü anh” şarkıcı kadının evine girip kamçı ile vurdu.<br />

Başı açıldı. Soruldukda, harâm işlemeği âdet edindiği için, hurmeti kalmamışdır.<br />

Câriye hâline gelmişdir buyurdu. Fıkh âlimlerinden Ebû Bekr-i Belhî “rahmetullahi<br />

teâlâ aleyh”, bir köye gitdi. Dere kenârında, kadınlar, başları ve kolları açık<br />

toplanmışlardı. Niçin kadınların yanına geldin dediklerinde, bunların hurmetleri<br />

kalmamışdır. Îmânları şübhelidir. Kâfir kadınları gibidirler buyurdu. İkinci<br />

kısmda, otuzsekizinci maddeye bakınız!<br />

Her müslimân, günâh işlemekde olana ta’zîr yapar. İşledikden sonra ise, ancak<br />

hâkim yapar. Müslimân, şerâba tuz katdım. Sirke yapacağım dese de, şerâb şişesi<br />

kırılır. Zimmî, müslimânlar arasında şerâb satınca, bunun şişeleri de kırılır. Bu<br />

şişeleri ve çalgıları kıran tazmîn etmez. Hadîs-i şerîfde, (Günâh işliyeni gören, eli<br />

ile mâni’ olsun. Buna gücü yetmezse, dili ile mâni’ olsun!) buyuruldu. Kaba avret<br />

olmıyan yeri açık gezene nasîhat verilir. Fitne çıkacak ise, emr-i ma’rûf yapılmaz.<br />

Kaba avreti açık olana sert söylenir. İnâd ederse döğülür. Had cezâları böyle değildir.<br />

Bunları yalnız devlet yapar. Kul hakkı karışan günâhlarda da yalnız hâkim<br />

ta’zîr eder. Bunun için hak sâhibinin da’vâ açması lâzımdır. Yabancı kadına bakmak,<br />

dokunmak, halvet etmek, şerâb satmak, çalgı çalmak, fâiz alıp vermek bu günâhlardandır.<br />

[(Hadîka)da dil âfetlerini anlatırken diyor ki, (Emr-i ma’rûfu ve Nehy-i münkeri<br />

el ile yapmak, devlet adamlarına, dil ile yapmak, din adamlarına, kalb ile yapmak<br />

da her müslimâna farzdır. El ile yapmağa (İhtisâb) ve (Hisbet) denir. Dil ile<br />

yapmağa (Va’z) ve (Nasîhat) denir. Hisbet yaparak çalgıları, içki şişelerini kırmak<br />

yalnız devlet me’mûrlarının vazîfesi olduğu için, başkaları kırarsa tazmîn eder, öderler.<br />

Hisbet yapmak, din adamlarına farz değil ise de, günâh işlenirken mâni’ olmaları<br />

câizdir. Fekat, din adamı hisbet yaparken fitne uyandırmamalıdır. Ya’nî, kendinin<br />

ve müslimânların dînine veyâ dünyâsına zarar gelecek olursa, hisbeti terk etmesi<br />

vâcib olur. Hisbet yaparken kendinde kibr, riyâ, sû’i zan, meşhûr olmak düşüncelerinin<br />

hâsıl olması ve müslimânı hakâret, techîl etmesi, fitne olur. Câiz<br />

olan birşeyi yapmak harâm işlemeğe sebeb olursa, bunu yapmak da harâm olur.<br />

Zinâ ederken görünce öldürmek câiz olur denildi. Vâcib olur denilmedi. Bağırarak<br />

önlenemezse câiz olur ve öldürülünce, zinâ etmekde olduğunu iki şahîd ile isbât<br />

etmesi lâzım olur. Zinâ edenin ikisini de öldürmeyip, suçlarını örtmek dahâ iyi<br />

olur. Câiz olmak başkadır, vâcib olmak başkadır. Hadîs-i şerîflere, kendine göre<br />

ma’nâ vererek, vâcib olmıyan şeyi yapmağa kalkışmamalıdır. Fitne çıkarmamağa<br />

dikkat etmelidir. Öldürüleceğini muhakkak bilenin cihâd yapması câiz olmaz.<br />

Öldürüleceğini bilenin şartlarına uygun hisbet yapması câiz olur ve ölünce şehîd<br />

olur. Fekat, fitne çıkacağını bilenin hisbet yapması câiz olmaz. Zâlim devlet adamlarına,<br />

Allah rızâsı için, dil ile emr-i ma’rûf yapmak da böyledir)].<br />

– 885 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!