10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

lama yüz kilometre yükseklikde olup, yukarısında dahâ hafîf gaz tabakaları ile örtülüdür.<br />

Okyânusların sekizyüz metre derinliğinde yaşıyan balıklar, havaya çıkarılınca<br />

parçalandığı gibi, insanlar da, hava basıncı altından çıkarılınca yaşayamaz.<br />

Hava, deniz kenârında, bir santimetre kare satha, bir kilogram tazyîk yapmakdadır.<br />

Bu basınc mikdârına, bir (Atmosfer) denir ki, yetmişaltı santimetre [76 cm] yüksekliğindeki<br />

cıvanın basıncına eşitdir. Cıvanın özgül ağırlığı 13,6 gr/cm 3 olduğu için,<br />

binotuzüç santimetre [76x13,6=1033,6] suyun basıncı, ya’nî on metre ve otuzüç santimetre<br />

yüksekliğindeki suyun basıncı, bir atmosferdir. İnsan derisinin yüz ölçümü,<br />

ortalama birbuçuk metre kare olduğuna göre, hava, hepimizi onbeş ton kuvvetle<br />

ezmekdedir. Bu büyük kuvvet altında, pestil hâline gelmeyişimiz, teneffüs sâyesindedir.<br />

Teneffüs yolları, akciğer keseleri, kapiller ve kan damarları ile, vücûdümüzün<br />

bütün hüceyrelerine hava gitdiğinden, içimizde de, hâricdeki tazyîka müsâvî bir<br />

basınc mevcûddür. Sıcak havada tazyîk azalır, barometre düşer. Soğukda ise yükselir.<br />

Bu tazyîk tehavvülü, sıhhatimiz için çok mühimdir. Bu tehavvül olmasaydı,<br />

bildiğimiz hastalıkların dörtde biri mevcûd olmazdı. Sıhhî ıklîmler, kırların ve kışın<br />

yaylaların, ilkbehârda hâtt-ı üstüvâ [ekvator] adalarının ıklîmleridir.<br />

Hava ile yeryüzü, elektrik bakımından birbirine karşı, bir pilin kutupları vaz’ıyyetindedir.<br />

Hava artı, erd eksi yüklüdür. Bu iki kutup arasında yaşamakda olan insan<br />

elli litre tuzlu su taşıdığından, kuvvetli bir nâkildir. Üzerimiz yüzbinlerce kıl<br />

ile örtülü olduğundan bir verici istasyonu hâlindeyiz.<br />

Yüz litre havada, yetmişsekiz litre azot, yirmibir litre oksigen, bir litre argon gibi<br />

necîb gazlar ve 0,03 litre karbondioksid gazı [CO 2] bulunur. Hava, bu gazların<br />

karışımıdır. Havada gaz hâlinde bulunan azot, yumurta akı, ekmek, et gibi cismlerin<br />

yapı maddesidir. Böyle azotdan yapılmış maddelere (Protein) diyoruz. Proteinler,<br />

aminoasidlerin peptidleşmesinden hâsıl olan polipeptid yapısındadır.<br />

Bunlar, protoplazmanın yapı taşı olduğundan, proteinsiz, ya’nî azotsuz yaşanmaz.<br />

Yalnız yağ, şeker, nişasta gibi azotsuz gıdâlarla beslenen bir hayvân, yaşıyamaz.<br />

İnsan, hergün gıdâlardan sekiz gram azot almak mecbûriyyetindedir. Lâkin<br />

ne insan ve ne de hayvân ve ne de nebâtlar, havadaki azotu alamıyoruz. Zîrâ, azot<br />

moleküllerindeki ikişer atom, birbiri ile kuvvetli bağlı olup, kolay ayrılmıyor.<br />

Bileşik cism yapmak için atomlar birleşir demişdik.<br />

Havada oksijen bulunmasaydı veyâ oksijen mikdârı yüzde 21 den az veyâ çok<br />

olsaydı, zararlı olur, hiçbir canlı nefes alamaz, yaşayamazdı. Yer yüzünde hiçbir<br />

insan, hayvan, nebât bulunmazdı. Yağmurlu, karlı ve fırtınalı havalarda oksijen mikdârı<br />

hiç değişmiyor. Allahü teâlâ değişmekden muhâfaza ediyor. Allahü teâlâ, insanlara<br />

büyük ni’met olarak, Peygamberleri gönderip îmânı bildirdi. Havadaki oksijen<br />

mikdârını yüzde 21 olarak sâbit tutuyor. Bu ni’metlerin kıymetlerini anlamalı,<br />

her nefesde hamd etmeliyiz. Görmek, işitmek ve söylemek ni’metlerinin kıymetlerini<br />

hiç düşündünüz mü? Bu ni’metler için, gece gündüz durmadan hamd etsek<br />

karşılık yapabilir miyiz? Lâzım olan hamd ve şükr yapılmadığı için, bunları geri alıyor<br />

mu? Almıyor. Afv ediyor. Hamd ve şükr etmiyenlerin, hattâ inkâr edenlerin,<br />

dünyâ ni’metleri içinde, râhat ve mes’ûd yaşadıklarını, ba’zı sevilmişlerin de sıkıntılar<br />

çekdiklerini görüyoruz. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin zındanda işkence yapılarak<br />

öldürülmesi ve imâm-ı Rabbânînin üç oğlunun bir günde vefât etmeleri<br />

böyledir. Bunun sebebini ârifler anlamakda ve talebelerine bildirmekdedir. Bunlar<br />

sizi aldatmasın! Çünki, Allahü teâlânın afv ve sabr sıfatları, diğer sıfatları gibi<br />

sonsuzdur. Bizim gibi câhiller, böyle afv ve merhamet sâhibi Rabbimize karşı<br />

kusûrlarını bilmeli, Ona karşı şükrde hiç kusûr yapmamalı, emrlerine ve yasaklarına,<br />

ya’nî islâmiyyete bütün gayretimiz ile sarılmalıyız.<br />

Bir azot deryâsı olan hava içinde yaşadığımız ve hergün bin litre azot ciğerlerimize<br />

kadar girdiği hâlde, hayâtımıza çok lüzûmlu olan bu azotu, hüceyrelerimize<br />

havadan alamıyoruz. Mahlûkatı sıkan en büyük derdlerden biri açlıkdır. Her sene<br />

– 980 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!