10.12.2012 Views

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SE'ÂDET-İ EBEDİYYE - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

nız çamur varsa, suyu yarıdan az ise, bununla teyemmüm edilir. Suyu çoksa, bir bez<br />

çamura sokulup, çıkarılıp rüzgârda kurutup, bu tozlu bezle teyemmüm edilir. Çamurlu<br />

su ile teyemmüm olmaz. Bununla abdest almak lâzımdır. Kireçle badana edilmiş<br />

dıvardan teyemmüm edilir. Buğday, kumaş, elbise, yasdık gibi, teyemmüm câiz olmıyan<br />

eşyâ üzerine el koyunca, el, teyemmüm câiz olan şeylerin tozu ile veyâ kül ile<br />

tozlanırsa veyâ silkildikleri zemân havâya böyle toz, kül çıkarsa, bunlarla teyemmüm<br />

edilebilir. Ev eşyâsı üzerinde bulunan organik tozlar böyle değildir. Bir toprakdan<br />

birkaç kimse teyemmüm edebilir. Çünki, teyemmüm edilen toprak ve benzerleri, müsta’mel<br />

olmaz. Teyemmümden sonra, elden, yüzden dökülen toz müsta’meldir.<br />

Teyemmüm edilebilecek şey ile teyemmüm edilemiyecek şey karışık ise, yarıdan<br />

çok olanın ismi verilir. Teyemmümü, nemâz vaktinden önce yapmak ve bir teyemmüm<br />

ile çeşidli nemâz kılmak hanefîde câizdir. Diğer üç mezhebde, nemâz vakti çıkınca<br />

teyemmüm bozulur. Müsâfir, bir milden [ya’nî 1920 metreden] az, mâlikîde<br />

iki milden az uzakda su bulunacağını alâmetlerle veyâ akllı, bâlig ve âdil bir müslimânın<br />

haber vermesi ile, çok zan etdiği zemân her tarafa doğru, dörtyüz zrâ’ [ikiyüz<br />

metre] giderek veyâ birini göndererek veyâ mümkin ise, yalnız bakarak suyu araması<br />

farz olur. Çok zan etmezse, suyu araması lâzım olmaz. Yanında âdil biri bulunan<br />

bir kimse, suyu sormadan teyemmüm edip nemâza dursa, sonra su olduğunu haber<br />

alsa, abdest alıp nemâzı iâde eder. Bir milden uzakda su varken teyemmüm ile<br />

nemâz kılmak câizdir. Eşyâsı arasında su bulunduğunu unutan kimse, şehrde, köyde<br />

[ma’mûrelikde] değilse, teyemmüm ile nemâz kılabilir. Suyunun bitdiğini zan eden<br />

kimse, nemâzdan sonra suyunu görse, teyemmüm ile kıldığı nemâzı iâde eder. Abdestsiz<br />

kılan da, abdestsiz olduğunu hâtırlayınca, nemâzı iâde eder.<br />

Müsâfirin yanındakilerden su istemesi vâcibdir. Su vermezlerse, teyemmüm ile<br />

kılar. Arkadaşı, suyu piyasadaki fiyâtına satarsa, fazla parası olan müsâfirin satın<br />

alması lâzım olur. Sâhibi suyunu, gaben-i fâhiş ile, ya’nî çok aldatmakla satarsa veyâ<br />

piyasa fiyâtı ile alacak fazla parası yok ise, teyemmüm ile kılması câiz olur. Burada<br />

(Gaben-i fâhiş)den maksad, piyasadaki fiyâtın, iki mislinden fazlası demekdir.<br />

Çıplak insanın, avretini örtecek bez alması da böyledir. Fekat, susuz kimsenin<br />

içmek için yüksek fiyâtla su alması câiz olur. Çölde, arkadaşından ip ve kova istemek<br />

de lâzımdır. Yollarda, içmek için konulan su varken, teyemmüm edilebilir. İbni<br />

Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh”, beşinci cildde buyuruyor ki, (İçmek için konulmuş<br />

sudan abdest almak câiz değildir. Teyemmüm edilir).<br />

Serbest [Mubâh] olan su, az ise, cünüb olanın, hâid kadından, abdestsizden ve<br />

meyyitden önce yıkanması lâzımdır. Suyun sâhibi, başkalarından önce yıkanır. Sâhibleri<br />

ayrı sular bir araya getirilince, önce meyyit yıkanır.<br />

Hâcının, yanındaki zemzem suyu ile abdest alıp bitirmemesi için çâre, içine şeker,<br />

gül gibi birşey koyup, saf su ismini değişdirmekdir. Veyâ emîn olduğu kimseye,<br />

geriye dönemiyecek şeklde hediyye etmelidir. Hediyye alan kimse, karşılık, az<br />

birşey hediyye verirse, birinci kimse hediyyesini geri alamaz.<br />

Cünüb bir kimse, teyemmüm etdikden sonra, abdesti bozulursa, hanefîde cünüb<br />

olmaz. Mâlikîde olur. Az su varsa, yalnız abdest alır.<br />

İçmek için, necâset yıkamak için, ekmek yapmak için lâzım olandan fazla su bulunca,<br />

teyemmüm bozulur. Nemâz içinde iken bulursa, nemâzı da bozulur. Vâsıta<br />

içinde uyurken, su yanından geçerse, teyemmüm ile olan abdesti, uyuduğu için<br />

bozulur. Uyanık iken, vâsıtadan, abdest almağa inemezse, teyemmüm bozulmaz.<br />

Cünüb kimsenin vücûd yüzeyinin yarıdan fazlası yara veyâ çiçek, kızıl gibi ise,<br />

teyemmüm eder. Derisinin çoğu sağlam ise ve yaralı kısmları ıslatmadan yıkanması<br />

mümkin ise, su ile gusl edip, yaraların üzerini mesh eder. Mesh zarar verirse, üzerine<br />

bir veyâ birkaç bez koyup, bunu mesh eder. Elleri yara olan, yüzünü ve ayaklarını<br />

suya sokar. Sokamazsa, teyemmüm eder. Abdest aldıracak bir yardımcı bulunan<br />

hasta, teyemmüm etmez. Hasta olan ve ihtiyâr olan, secde için eğilemezse ve<br />

– 151 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!