24.12.2014 Views

tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bütün insani meleklerin hüviyeti olan bilen cevher bir oldu ğu için bilgisi de<br />

birdirm 6 . tbn.u'l- Ar abi, İşrakileri takip ederek, (ayn ı zamanda S ırf Varlık<br />

olan) "S ırf Nar"un bütün bilgilerin kayna ğı olduğu fikrindedir. Duyular ve<br />

bütün diğer insani yetiler (melekeler) bu Niir'un tezahürünü sa ğlayan aracılardır.<br />

Nar bütün bilinçli varl ıklardaki tek idrak eden ilke, kendili ğinden<br />

görülen ye diğer şeyleri görünür yapan tek şeydirm.<br />

7. Bâtıni bilgi açıklanamaz. Duyum idrakleri ve duygulara benzer, ba şka<br />

deyi şle ancak vas ıtas ız tecrübe ile bilinebilir. Kör bir kimseye k ırmız ının<br />

ne demek oldu ğu açıklanamadığı gibi, <strong>tasavvuf</strong>i bir tecrübe ile bu tecrübeyi<br />

geçirmi ş bir şahsa aç ılan bilgi de izah edilemez. Böyle bir bilgi ııin anlamını<br />

ancak safi idrak edebilir. Onu tavsif -etmenin tek yolu, safilerin her zaman<br />

yapt ıkları gibi, onu muğlak ve şaşırt ıcı mecazlarla izah etmektir. "Görüntü<br />

(ru'yet), görecek olan için meydandad ır" diyor Plotinus..<br />

8. Safi, bâtıni bilgi vasıtas ıyla Hakikat ın mahiyetinin tam bilgisini elde<br />

eder. O hem tenzihi hem de te şbihi belirtir. Ilahi tecelli vas ıtas ıyla<br />

Bir'in. Çok'a nas ıl girdiğini görür ve Bir'in hangi anlamda Çok'tan farkl ı<br />

olduğunu bilir. Ilı nu'l-Arabrye göre, bu, bütün dinlerin vazetti ği ve vehimlerin<br />

tasvip etti ği öğretidir 318. Safinin Allah'a atfetti ği tenzih (aşktnitk)<br />

filozoflar ınki ile aynı değildir. O, "ru'yet" halinde sfıfiye aç ılan Bir'in mutlaklığıd<br />

ır. Sonuçlamaya (istidlede) ve mant ıki akılyürütmeye dayanmaz.<br />

O, CamPubn de dedi ği gibi, "Zeyd'i şahsen bilmeye benzer -di ğeri ise onu<br />

adıyla bilmek gibidir"m 9.<br />

d) ihnu'l-Arabi'nin Tasavvufi Bilgisi<br />

Yukar ıdaki sayfalarda İ bnu'l- Ar abrnin <strong>tasavvuf</strong>i ya da halini bilgiden<br />

ne demek istediğini açıklamak için bir te şebbüste bulunulmu ştur. Şimdi ise<br />

onun <strong>tasavvuf</strong>i bilgisinin biraz önce nitelendirildi ği türden olup olmad ığı<br />

meselesi ortaya ç ıkmaktad ır. Bu husus, hiçbir yerde filozofun ve basit bir<br />

316. Fusfts, s. 185; türk. çev., s. 110.<br />

317. Burada Ilı nu'l-Ar abi, öyle görünüyor ki, I şrâkiler ve onlar ın terminolojisinin geni ş<br />

ölçüde etkisi alt ında kalmıştır. Bak., Futgliett, III, s. 365, 1. 23 ve I, s. 57, 1. 18; kar., Sühreverdi,<br />

Hikmet el-i şrâk, Şirazrnin Şerki ile birlikte, Kahire 1315; ve Futithat, III, ss.<br />

365 vd..<br />

318. Fustis, s. 357; türk. çev., s. 248. I b nu '1-Ar abrnin buna vehimlerin bilgisi deyi şinin sebebi<br />

şudur: b nu'l-Ar abi, te şbihi belirtmenin vehme, tenzihi belirtmenin de akla ait oldu ğuna<br />

inanmaktad ır. Her ikisi ancak <strong>tasavvuf</strong>i bir tecrübede ula şilabilir Sufinin vehmi bunları,<br />

çelişik olmaktan çok tamamlay ıcı sayar: "Vehme ya da hayale sahip olmayan, gerçek<br />

bilgiye de sahip de ğildir", diyor Ihnu'l - Ar a bi.<br />

319. Gazâll ve kelâmc ılar Allah bilgisinin âlemin bilgisi ile elde edilebilece ği fikrindedirler.<br />

İ bnu'l-Arabî ise, bunu yukarıda aç ıklandığı şekilde inkâr eder.<br />

103

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!