tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ya da etkinlikten-bahsedilemez. Bunlar bizim kendi icad etti ğimiz ve Hakikat'ten<br />
anlamak istedi ğimiz manayı ifade için kullanmaya elveri şli terimlerdir.<br />
a) Sabit Örnekler ya da Gizli Hakikatlar (el-acyan es-sâbita)<br />
Bildiğime göre, ibnu'l- Ar abi, "sabit örnekler ya da şeylerin gizli hak:-<br />
katlar ı" şeklinde tercüme edilebilecek olan acyan es-sâbita deyimini az çok<br />
belirli bir anlamda ilk olarak kullanan ve ona metafizik bir sistemde üstün<br />
bir yer veren kimsedir. Onun dytin es-sâbita nazariyesi Eflatuncu İdeler<br />
nazariyesi, İ ş r âkilerin zihni varl ık öğretisi ve K elâmc ılar ı n cevher ve<br />
s ıfatlan bir ve ayn ı sayan ö ğretisinin garip bir kar ışımı dır. Ibnu'l- Ar abi'ye<br />
somut varl ık haline girmeden önce, Görülen Âlemdeki şeyler, Allah' ın ilahi<br />
Zat' ında kuvve halinde ve gelecekteki "olu şunun" ideleri (dü şünceleri) olarak<br />
Kendisi hakkındaki bilgisiyle aynı olan ezdi bilgisinin muhtevas ı idi. Allah<br />
Kendisini, kendi ben bilincine ula şmış bir durumda iken,Ibnu'l- Ar abrnin<br />
İlk Tacayyun (Belirlenme) dediği şeyde, Kendisine açar. Bu durumda O,<br />
Kendisinde ve Kendisi için Kendi Zat' ının belirlenmiş, süretleri olarak bu<br />
acyan' ın sonsuzluğunu görür. Bu siıretler O'nun kendileri hakk ındaki ezdi<br />
idelerini yans ıt ır ve onlara her bakımdan, uygun dü şerler. İşte bu süretleredir<br />
ki, ibnu'l- Ar abi cı`yeın es-sâbita ad ını veriyor. Böylece biz onlar ı, hem zihinde<br />
hem de Allah' ın Zat'ında, O'nun gelecekteki "olu şunun" gizli halleri olarak<br />
tammlıyabiliriz. Bu haller ancak ilahi isimler ve aralar ında varolan bütün<br />
mümkün münasebetler şeklinde ifade edilebilir. Bu acyan' ın çift mahiyet,<br />
başka deyi şle, bir yandan onlar ın Allah'ın zihnindeki ak ıledilir ideler ya da<br />
kavramlar olmas ı, öte yandan da ilahi Zat' ın belirli "halleri", ibnu'l-Arabi<br />
ve ekolünün mahiyet ve hüviyet sözlerini cayn sâbita sözüyle ayn ı şekilde<br />
kullanmasıyla izah edilir. Birincisi (mahiyet) cayn'm birinci manzaras ım,<br />
ba şka deyi şle onun bir ide ya da bir kavram olmas ını, yani onun zati bir<br />
"hal" olmas ını izah eder.<br />
Art ık acyan' ın, Zat' ın bu güç halindeki hallerinin Zât'dan ayr ı olduğunu<br />
ya da onlar ın ondan ayr ı olarak herhangi bir varl ığı olabilece ğini söyliyemediğimiz<br />
gibi, kendi zihni hallerimizin zihinlerimizden ayr ı olduğunu ya da onlardan<br />
veya gerçekte her hangi bir ba şka cevherin hallerinden ayr ı olarak herhangi<br />
bir ayr ı varhğa sahip olabileceğini söyliyemeyiz. Bununla birlikte, zihni<br />
bakımdan Zât ile acyân , ya da zihin ile halleri aras ında bir ayırım yapabilir<br />
ve onlar ı ayr ı olarak dü şünebiliriz. Acyân es-Sâbita gerçekte ilahi Zât ve ilahi<br />
Bilinç'le birdir. Fakat "haller" ya da "durumlar" olarak zihni hallerimiz ne de-<br />
56